Sakın,
Allah ile beraber başka bir ilâh edinme!
Yoksa kınanır,
yapayalnız ve yardımsız bir halde
oturup kalırsın. (3)

İşte bunlar,
Rabbinin sana vahyettiği hikmetlerdendir.
Sakın Allah ile beraber başka bir ilâh edinme;
yoksa kınanmış
ve Allah’ın rahmetinden kovulmuş olarak
cehenneme atılırsın! (4)

Ey müşrikler!
Demek Rabbiniz sizi
erkek çocuklarla şereflendirdi,
kendisi de meleklerden kızlar edindi öyle mi?

Gerçekten siz çok büyük,
vebâli çok ağır bir söz söylüyorsunuz. (5)

Allah sizin için kendi cinsinizden eşler yarattı;
eşlerinizden de size evlatlar ve torunlar verdi.
Sizi temiz ve hoş nimetlerle rızıklandırdı.

Buna rağmen bazıları,
asılsız şeylere inanıp,
Allah’ın bunca nimetine karşı
nankörlük mü ediyorlar? (1)

Onlar,
Allah’ı bırakıp
kendilerine ne göklerden
ne de yerden hiçbir şekilde
rızık veremeyecek olan,
üstelik hiçbir şeye güçleri de yetmeyen
bir takım hayal ürünü varlıklara mı
tapıyorlar? (2)

Rasûlüm! De ki:
“Faraza, onların iddia ettikleri gibi
Allah ile beraber başka ilâhlar olsaydı,
bu takdirde o ilâhların hepsi,
arşın sahibine ulaşmak için
mutlaka bir yol ararlardı.” (6)

Allah
onların iddia ettiklerinden son derece uzak,
çok çok yüce
ve pek büyük bir yükseklikle yüksektir. (7)

Yedi gök, yer
ve bunlar içinde bulunan herkes
Allah’ı tesbih eder.

O’nu hamd ile tesbih etmeyen
hiçbir şey yoktur,
fakat siz onların tesbihini anlayamazsınız.
Şüphesiz ki O,
ceza vermekte hiç acele etmeyen
ve çok bağışlayandır. (8)

“Çocuk edinmeyen,
mülk ve hâkimiyetinde hiçbir ortağı bulunmayan,
âciz olmadığı için
bir yardımcıya da ihtiyaç duymayan
Allah’a hamdolsun” de
ve tekbir getirerek
O’nun büyüklüğünü ilan et! (9)

Allah’ın bir çocuk edinmesi olacak şey değildir;
O, yaratılmışlara ait bu tür özelliklerden
mutlak mânada pak ve uzaktır!

Bir işin olmasını istediği zaman
ona sadece “Ol!” der,
o da derhal oluverir. (10)

Bazıları:
“Rahmân çocuk edindi” dediler. (11)

Ey, böyle söyleyenler!
Gerçekten siz çok çirkin
ve korkunç bir iddia ortaya attınız!(12)

Neredeyse gökler çatlayacak,
yer yarılacak,
dağlar yıkılıp yerle bir olacaktı; (13)
Rahmân’a çocuk isnat ettiler diye! (14)

Bilakis biz gerçek bir yaratışla
hakkı bâtılın tepesine indiririz de,
hak onun beynini darmadağın eder,

bir de görürsün ki bâtıl can çekişerek
yok olup gitmiştir.
Allah’a yakıştırdığınız
o çirkin vasıflardan dolayı
vay sizin hâlinize! (15)

Göklerde ve yerde kim varsa
hepsi Allah’a aittir.
O’nun yakınında bulunan melekler ise,
ne büyüklenip O’na ibâdetten yüz çevirirler,
ne de yorulurlar. (16)

Gece gündüz usanmadan,
ara vermeden Allah’ı tesbih ederler (17)

Yoksa müşrikler,
göklerden ümitlerini kesip,
bu defa yerden bir takım varlıkları
ilâh edindiler de,
onlar mı ölüleri tekrar diriltip
kabirden kaldıracaklar? (18)

Eğer göklerde ve yerde
Allah’tan başka ilâhlar olsaydı,
ikisinin de dengesi ve düzeni
kesinlikle bozulur giderdi.

Arşın Rabbi olan Allah,
onların yakıştırdığı
her türlü çirkin vasıflardan
uzaktır, yücedir! (19)

Allah, yaptığından sorumlu tutulmaz;
fakat onların ilâh edindikleri şuurlu varlıklar
yaptıklarından sorguya çekileceklerdir.
(Şu halde bunların ilâh olması mümkün mü?) (20)

Yoksa Allah’tan başka
bir takım ilâhlar mı edindiler?

De ki:
“Madem öyle,
haydi delillerinizi getirin!

İşte bu tevhid inancı,
hem benim ve benimle beraber bulunan
müslümanların bağlı olduğu,
hem de benden önce gelen
tüm peygamberlerin
ilan ettiği en temel dinî esastır!

Hayır,
onların çoğu gerçeği yanlıştan
ayırt edebilecek seviyede
bir bilgiye sahip değildir,
bu sebeple de ondan yüz çeviriyorlar. (21)

Biz,
senden önce gönderdiğimiz
her bir peygambere:

“Gerçek şu ki,
benden başka ilâh yoktur.
Öyleyse sadece bana kulluk edin!” diye
vahyetmişizdir. (22)

Bazıları da kalkıp:
“Rahmân bir çocuk edindi” dediler.
Hâşâ! O,
bütün noksanlıklardan temiz ve uzaktır!

Bilakis
onların çocuk diye nitelendirdikleri melekler,
Allah’ın ikram ve takdirine mazhar olmuş
kullarıdır. (23)

Onlar,
Allah izin vermeden konuşmazlar
ve sadece O’nun emrine göre
hareket ederler. (24)

Allah,
onların geleceğini de,
geçmişini de bilir.

Onlar ancak
Allah’ın râzı olduğu kimselere
şefaat edebilirler.

Hepsi de
O’na duydukları derin korku
ve saygı sebebiyle
tir tir titrerler. (25)

İçlerinden biri kalkıp da:
“Allah’ın yanı sıra
ben de bir ilâhım!”
diyecek olursa,

ona vereceğimiz ceza cehennemdir.
İşte biz,
zâlimleri
böyle cezalandıracağız! (26)

(1) Nahl / 72. Ayet (2) Nahl / 73. Ayet (3) İsrâ / 22. Ayet
(4) İsrâ / 39. Ayet (5) İsrâ / 40. Ayet (6) İsrâ / 42. Ayet
(7) İsrâ / 43. Ayet (8) İsrâ / 44. Ayet (9) İsrâ / 111. Ayet
(10) Meryem / 35. Ayet (11) Meryem / 88. Ayet (12) Meryem / 89. Ayet
(13) Meryem / 90. Ayet (14) Meryem / 91. Ayet (15) Enbiyâ / 18. Ayet
(16) Enbiyâ / 19. Ayet (17) Enbiyâ / 20. Ayet (18) Enbiyâ / 21. Ayet
(19) Enbiyâ / 22. Ayet 20) Enbiyâ / 23. Ayet (21) Enbiyâ / 24. Ayet
(22) Enbiyâ / 25. Ayet (23) Enbiyâ / 26. Ayet (24) Enbiyâ / 27. Ayet
(25) Enbiyâ / 28. Ayet 26) Enbiyâ / 29. Ayet