Adanın rüyasıKuşların fosforlu kanatları arasından Yanıp sönmeye başladı ışık sürüsünün yanar döner halleri Adanın rüyasıydı.. Dört yani çevrili rüzgarının geceyi saran esintisiyle Renk bileşkesinde parlıyordu ay yıldızların ışıltısına temas etmiş kadar kırmızı bereleri vardı.. içsel duygulanım bir dağ gölgesi gibi çöreklendi ruhuna Ses dizilerinden titrerken uykusunda gözlerimin karasına çıkardım denizde yüzen ürkek bakişlarını Avuçlarında eski zamanın tadını almış bir kaç çakıl taşlarıyla uyuyordu ada Bu nasıl bir rayiha Nasıl bir his kuşağı içi yedi renkli Ah! ayrılık bastı beni adada ... Kaçıp gidesim de var Kalıp yanasim da.. Kıssam duygularımın ateşini İçime çöküyor kabaran cümlelerim Açsam alevini sonuna kadar kül olmaya da meylediyor.. Yaz da kış da adada olacaksın.. Temmuz gibi yanarken için buz gibi denizine dalıp Nefes almadan kulaç ata ata Dalgasına yana yıkıla yüzeceksin.. Gözlerinin tuzu karışacak lacivertine.. soğuk sularına aldırmadan Yelkeni kırık teknenin yalpasında Vardevalasızlığında kayar gibi sağa sola çırpınıp meydan okuyacaksın Dalgasında Y’ada Akşama çalan gecenin kızılında Güneşinin alevi damlarken Kalbinin kıyısına Sarılıp düşüreceksin kirpiklerini Yanaklarına dev dalgalar Uslandıracak ruhunu. Düşleriye uyumuş adanın seyrederken rüyasını Lezzeti Kokteyl muazzamlığindaydı.. Uyanana kadar yüzerken ona Çekemedim bakışlarımı gözlerimin limanına |