ZAMAN NASIL DURDU
Zaman nasıl durdu, can, nasıl girdi toprağa,
Taze bir çiçek gibiydin, açarken kırlarda, Ve son bahar gibi, hazan vurunca yaprağa, Nasıl kayboldun, sınırsız karanlık sırlarda… Coşan duygu kalmadı, yazdığın satırlarda. Ak sanılan özgürlüğün, karanlık sözleri Nasıl vurdu, beyaz zambaklara ve güllere. Gönülleri delen, zehirli okun izleri. Sürgün yaşattı, nilüferlere sümbüllere, Ve hüzün sundu bahçelerdeki bülbüllere. Dudaklar, böyle mi? öpecekti yüreğinden Gönül, böyle mi? okşayacaktı saçlarını.. Gözlerin, nasıl? kaçıyordu güzelliğinden Şarkılar, nasıl? gülümsetti dudaklarını. Gözyaşların, hiç ıslattı mı? yanaklarını. Neden, Hak ile batıl karıştı birbirine. Katlandık yıllarca, bu zulümlere, kedere, Neden güven kalmadı, insanın birbirine. Sabreyledik, İmanımız tam idi kadere. Adalet ve huzur getirsin diye her yere, Akşam vakti oldu, ve sen hâlâ uyuyorsun, Bir masa yanında, rüyalarla hayallerle. Yıldıza bakar gibi, sessizce bakıyorsun. Dost bildiğin, düşmanlarla, yabancı ellerle. Kandırıyorsun herkesi, yalan hayallerle… Dudaklar, böyle mi? öpecekti yüreğinden Gönül, böyle mi? okşayacaktı saçlarını.. Gözlerin, nasıl? kaçıyordu güzelliğinden Şarkılar, nasıl? gülümsetti dudaklarını. Gözyaşların, hiç ıslattı mı? yanaklarını. Ne bir çiçek, ne de bir gül kalmadı kırlarda. Döküldü, dallarda ki cevizler bahçelere, Hasret hicran yaşadık, hüzünlü asırlarda, Ne zaman gireceksin, hesapsız akçelere, Ne zaman uçacaksın, yabancı bahçelere. Nasıl? kahroldu sözler, yalan havadislerden, Ne zaman? soldu, gözlerindeki gülücükler. Neden? ders almadın, yaşanan hadiselerden, Yalanmış meğer, attığın sahte öpücükler Ve nasıl? kahroldu, parmağında ki yüzükler. Dudaklar, böyle mi? öpecekti yüreğinden Gönül, böyle mi? okşayacaktı saçlarını.. Gözlerin, nasıl? kaçıyordu güzelliğinden Şarkılar, nasıl? gülümsetti dudaklarını. Gözyaşların, hiç ıslattı mı? yanaklarını... ...andelip... |