VARLIĞINIZ VE YOKLUĞUNUZ, BAYIM...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Renklerin en müşkülüyüm, bayım ve de meşgule veren iç sesim. Azade düşlerin de yolcusuyum elbet severken ve yaşarken, kılı kırk yardığım ve de kırk bir kere Maşallah, yaşadığım bu hüzne ve yalnızlığa göre devasa bir kılıf bulamamaktayım gerçi minareyi çalan kılıfını hazırlıyor ya… İçtiğim şerbet Aşkın münazara ettiği yetim yürek Malulen emekli kalbim Aşkın kıblesinde saklı esaretim Ve işte cesaret bulup da yazdığım şiirler Ama cesaret değil sizi severken Esaretinde bu aşkın gıyabında tetiklenen yürek sesim Kamçısıdır bu aşkın, sahip olduğum sessizliğin Mefkûresi ömrün ve sedeften düşlerim Manen zengin kalbim maddeyi reddeden bir beşerim Ve gıybette eşrafım Bense kıyama durduğum kadar kıyılan içimden Sökün etmekte hecelerin kaynakçası Aşkın ezici nüansı Özlemimse kendime Renklerden pembeyim ve müşkülüm Mücbir sebeplerden de sevmedim ben sizi, bayım. Azade düşlerden arakladım yalnızlığı Kundaklandı madem mabedim Matemimi çok görmeyin bana Münazara ettiğim iç sesin Kıymete bindi nicesi Sınandığım defalarca kıyamet öncesi… Rengim solgun Rakımım engin Rütbem tescilli Asker adımlarında yalnızlığın Apoletim ve yaşlarım nemli Ve işte infilak ettim ansızın İzahı zor, bayım İnkârı ne mümkün? İade-i itibardır yazdıklarım günbegün Yaşaran yeşeren gözlerimde uçuşan noktalar Belki de kör nokta addedilen yetim yüreğim ve mizacım. Körü körüne yaşamışım bir ömür Korunda acıların köhne lahitlerin Kırık namelerin nidalara hükmettiği Fısıltısı yüreğimin Ve işte ayyuka çıktım Aylak aylak gezdiğim şehrin yollarında Arnavut kaldırımlarından sektim aşkın hatırına: Gıyabında yetim varlığımın Müdavimi olduğum satırların nüktesi Tutkusuyum ömrün gel gör ki Diğer cihanda gözüm. Nurdan yağmur Candan sevgim Cihanda gezerim tavaf ederim Dervişin zikrine fikrine eşlik eden Cübbemse yerleri süpürürken Ben asla yenik düşmedim ve sinmedim de Sinemde saklı her hece evrenden hediye Atıl yüreklerde saklı nice kin nice öfke Abartısız sevdiğim kadar Albenisi evrenin saklı tuttuğum kaderim ve keder Azık dolu heybem elbet beni bir ömür besler Yürek bestemde şakıyan notalar Güftesi ölgün addedilen rotamda takılı adeta radar İzafi bir gün gibi İdare lambasında geçen ömür gibi Arz ettiğim neyse talep bulmadığı aşikâr. Azadesi olduğum yolun bitiminde rüzgâr, bayım Esen yelde saklıdır nazarım ve sevdam Afaki gölgelerden uzak durduğum kadar Yetim başımı İnşallah sevecektir Peygamber Efendim Ben ki: Yalnızlığın hicrinde Ben ki: Aşkın gizinde Ben ki: Havsalam almasa da yaşadıklarımı kat ettiğim ömrün kat izinde Ben ki: Bir bulutum ya da bir çiy tanesi Unutulduğum kadar umudun yerleşkesi. Nispet eden hangi duyguysa izahı yok Kimi geceler aç yatsam ne ki ya da tok Ve tok sesi kederin Bir insanın canı daha ne kadar yanar ki, bayım? Yamalı yüreğimde saklı devasa cihan Aşkın mübalağasız ıskaladığı şu mevsim Meali ölüm olan son nefesin Uzağında kaldığım kadar çocuk yaşımda öldürdüğüm nefsin. Azar azar çoğaldığım Bir batında doğup öldüğüm Zemherinin çağrısında Ağrılı ağıtlar Yalnızlığın kıblesinde saklı ruhum ve sevdam Mevsim gibi delik deşik Sözcüklerimse benden ve yalın Bir ömürlük uykumdan meğer yeni uyanmışım Gözüm kapalı yaşadığım, sevdiğim aşikâr Haznemde saklı yangın Ve ilk kurtardığım kalemim ve yüreğim, bayım. Kandığım kadar kanadığım değil asla yalan İzindeyim sonsuzluğun Ölümün ertesi yeniden doğacağımın da müjdecisidir yazdıklarım Yaktığım gemiler ne ki? Yakardığım sadece yüce Rabbi Tek sığınağım bildiğim. Ne çok da geçmişim kendimden Ne çok ne az sevilmişim hasbelkader Haytadır ruhum ve haylaz mevsimde saklı yüreğim Bir içimlik addedilmesin de asla sevgim ve şiirlerim Sinemdeki sonsuzluk hisli ile serildiğim zemin ne ki? Yaşadığım kabir azabından azade edildiğimin ertesi Varlığınız ve yokluğunuz, bayım Vardığım değil veda ettiğim DOSTLARDAN İNCİLER... Z/amansız gidişleri sevmedim dedi. Hoşgelmesiz elvedaları da Kimse, kimseler sevmezdi aslında. Bu fasılda, hem aslında. Bir mevsim edebiyatı doğdu. Yazdım da, yazmadım da çoğunu. Kırdım bloğumu. Deniz çırpındı. Dalgalar arttı. Sonra duruldu. Unuttum ışıklı kıyılarda. Unuttum karanlık kuyularda. "Bir teselli ver, bir teselli ver... Taşların yaşı yoktur. Gözyaşı yoktur.......TEŞEKKÜRLER DENİZ TAYANÇ HOCAM |