İLİM KENDİSİNİ AŞARKEN
Baktım; bu konularda
Düşünenler de, yazıp çizenler de; Zaman zaman şaşkın... Hani bir zaman demişlerdi; Hayatın değişmez koşulu fosfordur diye! Ezberlemiştim fosforu; simgesi P, Atom numarası 15 Proton ve elektronu 14 nötronu 16 Renkleri: siyah, beyaz, kırmızı. Kemiğimden, DNA’ma her şeyimin içinde... Sonra 2010 yılında dediler ki NASA’dan; “Önemli olan Arsenik.” “Neee?” Çok kısa sürdü panik, Keskin bir U dönüşü geldi aynı masadan; “Pardon bir bakteri bizi kandırdı, Gene bildiğiniz gibi fosfor.” SÜLO’M kızgındı; Haydaaa! Bakteri mi çok fırıldaktı, siz mi çok saftirik! Dokuz seyyaresi vardı Güneş’in; Uluslararası Astronomi Birliği 24 Ağustos 2016 da Viyana’da toplanarak attı mı Plüton’u işten! Niye? Cüceymiş diye! İyi de; bugüne kadar aklınız neredeydi? Cüce dediğinizin üç uydusu var, Büyüğü kendisinin yarısı kadar. Sizin kaç uydunuz var ki böbürleniyorsunuz? Altı üstü bir Ay. O da seksen bir de, biriniz kadar. Dünya’yı bir kefeye koysanız, karşı kefeye de Bir değil, iki değil, üç değil, beş değil, Tamı tamına 80 tane ayı Ayının kılı kıpırdamaz kılı… Pardon yaaa! Ne kılı, ne ayısı, attı bi kere tepemin tası, Terazinin ibresi kıpırdamaz, ibresi... Güneş itiraz ederek, tahkime gitti; Verin benim torunum Plüton’u diye, Sonuç değişmedi... Şimdi sarmış Merkür’ü bir derin düşünce Sıra bende mi diye, kalanların en bızdığı o ya! Güneş sevip teselli etmiş; Plüton çok uzaktaydı, sen elimin altındasın, Korkma bücürüm, yakarım onları, vermem seni... Babil’linin Marduk diye, Tanrı yapıp taptığı ama bizlerin; gözden ırak olan, Gönülden de ıraktır diye seyyareden saymadığı, Sümer’linin Niburi’si, 3 bin 661 yıllık hasretle Koşup geldi 2012’de; Plüton’un seyyareliğine talibim diye... Hadi ordan, seni gidi boş gezenin boş kalfası seniii! Dediler, işe mişe almadılar. O da eli boş dönüp gitti, kaldık yine sekiz seyyareye! Haaa aklıma gelmişken; bak Venüs, Çoban kısmı seni çok sever, Sabah akşam kılavuz olursun ya onlara, Hatta çoğu da gezegen mezegen bilmez, Seni de yıldızdan sayar. Sayar da; insanoğlu nankördür; Bu seyyarelerin yedisi solaktır döner, gider Mersin’e, Sen “salaksın” pardon afedersin, “Sağlaksın” diyecektim, Özürdilerim, dönersin tersine, Uluslararası Astronomi Birliği bir yerde toplanıp, Seni aksi seyyare, diyerek işten atarsa, Benden değil, bilesin! Sonra, çok Tanrı’lı dinlerin dediklerine baktım, Sümer’liden Çin’liye... Büyük Atam’ın Şamanizm’inden, kayıp Mu medeniyetine, Roma’dan İyonya’ya, Hint’liden Mısır’lıya, İnka, Aztek derken; geldik Maya’lının takvimine. Sahi, Maya’lı demişken; söylesene Maya’lı; Hani 22 ARALIK 2012 de senin 5 bin yıllık takvim bitince; Marduk (Niburi) gelip Dünya’ya çarpacaktı, Fransa’nın Akdeniz sahilinde bir şehirle, İzmir’in Selçuk ilçesinin Şirince köyü kurtulacaktı! Ne olacak şimdi onca milletin Üç buçuk atanımızın korkusundan, Şirince Nişanyan Hause Hotel’e saydığımız onca para, hııı! Neyse, neyse orayı da görmüş olduk sayende, Şirince’li de sıcak parayı bulunca pek sevinmişti o aralar. İlim kendisini aşarken, taşmaz inşallah! Nasıl taşacak ki diyor SÜLO’M? Atomu attı, hidrojeni yaptı, atmaz inşallah… Süleyman KARAMAN vega4 NOTLAR: 1… GELECEK BÖLÜM (06) BU ÇEKİÇ KİMİN? 2… İtalik yazılar gizli sesim, SÜLOM’UN konuyu açma çabasıdır. |