HÜZÜN
Hiç önemli değil, boştayım işte,
İster gece üçte, istersen beşte, Her nasıl istersen, derdimi deş de, Çıldırma vaktine kur beni hüzün. Tükenmez kedere, derde dalayım, Kendi kıssamdan bir hisse alayım, Hayretler içinde donup kalayım, Önce emzir sonra vur beni hüzün. Leyla sarayında, mecnun çölünde, Nasılsa adım yok, aşk mahfilinde Gün yirmi dört saat ipler elinde, Öğüt; kurda kuşa ver beni hüzün. Müstehzi bir nazar altında süzüp, Her dilde okunur yaftamı yazıp, Nesimi misali derimi yüzüp, Güneşin alnına ser beni hüzün. İsmini arzuyla öyle andım ki, Aşk-ı serabınla öyle kandım ki, Bir pervane gibi öyle yandım ki, Yakmaz ne har ne de kor beni hüzün. Gül figana sağır, bülbül çilerken, Kader bile mahçup,’ne firak?’ derken, Zaman boğazımda bıçak bilerken, Bir türlü kesmedi zor beni hüzün. Ben böyle mutluyum, unut zararı, Boşuna yalvarma olmaz yararı, Geç bir kalem onu ne sonbaharı? Üşütmüyor artık kar beni hüzün. Sevilene inat, sevene inat, Kaderiymiş dersin hasrete vuslat, Sen bana yalancı bir öykü anlat, Yalan dahi olsa sar beni hüzün. |
Böylesi bir kalemi Tebrik etmekten güzel ne olabilir ki..
Yüreğinize ve kaleminize sevgi, Saygı...