AĞIR KOŞMA -II-
Aşk denilen, bir kemende bağlıyım,
Ruhum içre, tutukluyum çöz beni, Çok eskiden, sol yanımdan dağlıyım, Çaresizim, kötü yaktı köz beni… Güz dalında, yaprak gibi solayım, Saçlarına meltem gibi dolayım, Yaralıysan ince merhem olayım, Havanlarda, dibeklerde ez beni… Adı yasak, unvanımın, sanımın, Aşk uğruna, pahası ne kanımın? Bir kuş kadar kıymeti yok canımın, Ömrün varsa, daha kırk yıl üz beni… Bir iş yapma, sakın bana sormadan, Ah, ne güzel seni anmak durmadan, Gecikme gel, kırağılar vurmadan, Acılardan, alıp götür tez beni… Benim davam, karac’oğlan davası, Bütün rengim bir köy evi sıvası, İçim dışım, bir memleket havası, Yayla yayla, ova ova gez beni… Sana mühlet, düşünmeden he deme, Çalışırım, zayıf düşmez karneme, Kötülükler uğrayamaz haneme, Doğruların defterine yaz beni… Günlerimiz, bir süt gibi sağılsın, Kem sözlüler önümüzde eğilsin, İnancımla sisim, pusum dağılsın, Seccadene dua edip diz beni… Hiç olmadı kimselere bir kinim, Endişem yok ben kendimden eminim, Herkes bilir, çok sağlamdır yeminim, İnan bağlar, verdiğim her söz beni… Yaralı kurt acı acı ulur ya, Eşkin atlar, yorulunca solur ya, Sen belki de inanmazsın olur ya, Öyle ise imbiklerden süz beni… |