SEN, BEN VE AŞK...Sevmek sevaptı çoğu kez, unutmaksa günah bu yüzden günahkar değilim ben, senin kadar! aşk hep imkansızı seçmiştir bilirim... hep olmazları aşık eder birbirine mecnun’a çöl çöl leyla arattıran budur işte! yoksa merkezde kız mı yoktu bizim mecnun’a ? dağlarla ne alıp veremediği vardı ferhat’ın sence? nereye baksa herşey,her yer "aslı gibidir" oysa hepsi fotokopiden ibaretti, "aslı gibidir" görünenler! aşk, yer yer yağan yağmur gibidir.. her kula eşit dağıtılmamıştır..akıl misali... bitki - böcek isimleriyle başlayıp, hayvan isimleriyle biten maceradır aşk! aşkı ne kadar kendine bölsen kalan genelde hep acıdır... kalmak cesaretti çoğu kez, gitmekse korkaklık o yüzden bu kadar kolay hicret edemem ben,senin kadar! bilirmisin, iftarı en geç açılan "aşk orucudur" sayende başka bünyelere niyetlendik anlayacağın! adını anışında sızlayan yüreğime değişik özel isimler arıyorum şu sıralar... ömrümün sultanıydın, şehr-i ramazan gibi! ve biz sahurdan korksak davulcu olmazdık, uyuyan kalbinin,mühürlü namelerinde! hayat, ölümün uykusundan uyanamamandır ölümse; aradığın hayatı bulduğun andır! sen bende ölümdün, ben sende hayat... sen,ben ve aşk...üçü birarada,acı ve şeker oranı ayarlanmamış, ve bir daha bir araya gelmesi muhtemel olmayan, tek içimlik, tadımlık,bol köpürmeli aşk kahvesiydik... aşk sevmektir çoğu kez, sevilmek olasıdır, ve benim sevilmeyi beceremediğim görülmemiştir, senin kadar! ama kırılmak yok, ama dağılmak yok, ama yıkılmak yok... daha aşktan öğreneceğim çok şey var, ve daha aşkı öğreteceğim çok sen var!!! Muhammed TAHA - 08 eylül’ 08 - p.tesi (06:15) BURSA |