ANSIZIN...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Diş biledi hüzün: Düş bellemişken ömrü… Düşümün kovuğunda kaldı belirsizlik ve cereyan eden Acının nüktesi tutuldu Göğün Kırbacında savrulan Yüreğim ansızın durdu. Acıydı acıtan yaramı deşen bil mukabil Esareti kederin Hımbıl ve öfkeli baykuş Melankoli değildi olan biten bilakis bir yok oluş. Sustu insan sustu nizam Susturuldu gölgelerce Gölgeli ağaç yolu soldu Gecenin kör vaktinde Saatler durdu tam da dördü on yedi geçe. Muhafazalı bildiğimiz evlerden çıkamadık Çıksak bile kalkamadık ayağa yeniden Vadesi dolan binlerce insan Temaşası mevsimin göğü derinden delen Bir şimşek bir gök gürültüsü Hırlayan köpeğin uluduğu Görülmemişti böylesi önceden. Kuşlar sustu ölümüne Mevsim kudurdu verdiği tekmili savurduğu kadar Yeryüzünün derinine. Gökteki bulutlar dahi kayboldu Aslında yaşamdı kaybolan ve yaşatılan Acılardan düşen nasibimize Nankör sözcükler ve nidalar Ehli keyif değildi vedalar Ansızın çöken yerküre Ansızın içtimadan firar eden kimse nafile Göktü saklı son durak Suskundu edası ritmi kayıp ne çok varlık Hicvi ve hicreti aynı anda Açıp kapanan bir kapıdan çıkan son insana Dokunmaksa rüzgârı kaderin Matemi anbean ivme kazanan belirsizliğin Güncesin yazandı Azrail Bir kayıp mısradan tüten duman misal Masalın anlatıcısı kahramanı aynı insan Ansızın susan sesler Uğultusu saklı sonsuzlukta boşlukta Kürediğimiz kadar acılardan düşen payımıza Kovduğumuz kimse kapıdan Bizdik aslında kimseyi içeri almayan. Dolan vadeler sönen tebessümler Yardıkça derini üşüten rüzgâr Mağduru oynayan değil Bilfiil mağdur kılınan Kayıp bir nesne değildi oysa insan Kayıp nicesi kilitli çekmeceler sonsuza kadar kilitli kalacaktı madem Mabedi yerle yeksan Matemi tavan yapan Hasat zamanı adeta Hesap zamanı gecenin suskun mizacında saklı Salınımı ölümün Beşik kertmesi adeta hüzün Serildiği boydan boya Suskundu artık nice insanın nüktesi Ve açıldı kapandı defterler ansızın Sızan yürekten asla değil veryansın Sızan bir damla yaş Miadı doldu işte bunca insanın ansızın… |