DEPREMİN CENNET KUŞLARI
Kış günü harmanıydı, savruldukça savruldu
Mahşer günü insanlar, ora bura kaçıyor Koskoca apartmanlar, devrildikçe devrildi Soğuk ayazdan kötü, bedenleri biçiyor. Dünkü ezel şehirler, yıkıldı enkaz oldu Sanki yerin dibine, çakıldı enkaz oldu Camiydi, hastaneydi, okuldu, enkaz oldu Bin yılların öfkesi, gelip bizi seçiyor. Dudaklar kıpırdamaz, konuşmaz tatlı diller İki büklüme dönmüş, tutmaz dizlerle beller Nefesi buzlar kesen, tir tir titreyen eller Doğmak bilmeyen güneş, kara ışık saçıyor. Yüreğimiz yanıyor; dışı, içi, özüyle Bedenler ıslak ıslak, bakan iki gözüyle Karla yağmur nikâhlı, evlenmiş yeryüzüyle Poyraz, tipi, fırtına, üstlerinden geçiyor. Finalde fark etmiyor, Cennet kuşu adları Arşa doğru koşuyor, Burak denen atları Günahsız yavruların, nurdandır kanatları Küçük küçük melekler, gökyüzünde uçuyor. Yardımlar altın olsa, dağıtmıyor efkârı Hepsi deprem şehidi, yok kokarı -akarı El pençe divandadır, genciyle ihtiyarı Kevser ırmaklarından, sularını içiyor. Necati dayanamaz, omuzlarda canlara Allah rahmet eylesin, bu güzel insanlara Bu gün lânet okuyor, körelmiş vicdanlara Cennetin çocukları, ahirete göçüyor. Necati OCAKCI 11.02.2023 ANTALYA |