DİNGİL BEY (39)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Acılıyız, öfkeliyiz.
Enkaz altından gelen sesler, yardım dileyen çığlıklar depremin üçüncü günü de dördüncü günü de hâlâ geliyorsa ve kimi bölgelere hâlâ en ufak bir yardım ulaşamıyorsa... Yıllardır jeologların, “Söyleye söyleye dilimizde tüy bitti, dinletemedik” demelerine; deprem uzmanlarının uyarılarına, “Deprem geliyor, önlem alın” feryatlarına kulaklar tıkanıyorsa... Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın beş buçuk yıldır hükümete, bakanlara yolladığı çağrılara tek bakan, tek yetkili yanıt vermiyorsa... Sen bize oy vermedin, ölmeye mahkûmsun deniyorsa... 1955-2002 yılları arasında neredeyse 50 yıl içinde imar affı sekiz kez yapılmışken AKP döneminde dokuz kez yapıldıysa... Uzmanların “Yapmayın ölümcüldür” uyarılarına rağmen fay hattı üzerine, dere yataklarına, su havzalarına, gökdelenler dikiliyor; hastaneler, havaalanları yapılıyorsa... … Ne diyeyim... Lanet olsun! DEPREMDEN ÇOK YANLIŞ POLİTİKALAR ÖLDÜRÜR İNSANI VE TOPLUMU... Doğal afet öncesi de sonrası da her adım politiktir. Ve bir gün mutlak hesabı sorulacaktır. Dayanışmaya ve mücadeleye devam!(Cumhuriyet Gazetesi yazarı Sayın Zeynep Oral’ın 9.Şubat.2023 Perşembe günü köşesinde yayınladığı „ACI VE ÖFKE“ adlı yazısının baş ve sonundan aynen alınmıştır. Yazının tamamını okumanızı öneririm.)
Yalan söylemeye bile
hakkınız kalmadı sizin! Hele-hele; Kahraman biri, kurtarıcı gibi konuşmaya hepinizin. 50 yıldır dingiliydiniz tekeri Pennsylvanıa’ da olan bir arabanın vede şimdi 20 yıldır çektiğimiz dizgini elinde tutan diplomasız bir adamın. Yalanla, baskıyla, dinle, parayla gelinen yere geldik. Sonuç açık; Adaletsizlik, açlık, enflasyon ve İşsizlik! Ama bize ne zelzele nede başka bir afet beter; Biz sizden bıktık-usandık, çekin, gidin artık YETER! |