FİRARDA İŞTE YÜREĞİM...Çığır açandı çığlığın, kulaklarımı çınlatan alın yazın. Yas yüklü gece yaşaran imgeler Batılı yüreğin nasıl da insanı hırpalar. Şerit değiştiren gün Mevsimlerden ölüm meali de yok artık hiçbir düş’üm. Issızlık rötarlı bir ölüm aslında izbelerden Yansıyan ışığı gecenin Karartısında yola çıkan gece işçileri İzbandut bir gölge aşkı hapseden günden arda kalan bir bilmece Hitabım yok hayata İtirafımsa bayat bir tekerleme Ve işte susuyorum bir coğrafya ki içimde saklı Mahal vermiyorum olanla ölene çare yok madem Katsayısı kibirli isyanı b/astırıyorum içimde. Şebiarus iklimler Methettiğim kadar yalnızlığı bocaladığım bir rüzgar Göğün fendi nihayetinde yeri yendi Yâd edilesi dünün sarkacı Kırık bir teker misali arşınladığım bu haylaz yalnızlığı Bir kimlik gibi Taşırken yakamda Yankısı duyulmaz sesin rüzgârı ansızın bastırdığı. Bir çağrı bazen bir inilti Hizaladığım sözcüklerden arda kalan bir yenilgi İhbarım Kat çıkıp yerin dibine geçtiğim zaman zaman Tıynetsiz değil madem yaşam Tininde saklıyım asaletin Deştiğim ve dalaştığım karanlık Sırça köşkümden arda kalan üç beş tuğla ve çığlık Haramiler misali bastığım devasa mağara Aslında içimde çalan söylenen çengi misali Çaldığım kendimden Çıkamadığım işin içinden Mistik bir özlem benimki Arz edilesi bir düş olsa da beriki Talep olmayan bir gülüş içimden sökün eden Gecenin zifirine alışık bağışıklığımsa dünden kalan Bir vitamin ise şiir Kan şekerime iyi gelen nice dizin nice mısra Tansiyonu yok artık sancıların Taziyelerimi sunduğum bir şiir nice şiir Eklentisi ölümse hayatın Karaborsaya düşen nice imge Rest çektiğim kaleme Manidar ve makul olmayan bir hece iken gam Aşk’ın hatırına kalemi oynattığım gün ve gece İnzivadayım da fazlasıyla Atıl yüreğin propaganda ettiği bir itiraf Mevsimden mevsime geçiş yapan yüreğimden akan kan Damarlarımda nasıl ki durmuyor yerli yerince Bir övünç Ya da sıra dışı bir son Geceyi kundaklayan sözcüklerin uğruna Baştan çıkan kalem ve zümresi Devasa bir yenilgide başrolü oynayan yalnızlığımın güncesi Ve işte topun ağzındayım Ya da dibinde yerin Oysaki uyruğumdu gök kubbe Melun mahzun yaşadığımın ertesi Hizaya gelen ruhum İnzivadan sonrası göçen ve suskun nutkum Ne de olsa sözcüklerdi öncesinde çığlık çığlığa Zemheriden sonrası Ölümcül bir infilak şairin rotası Nasıl ki şair küskün kaleme Ve ihya edilesi yüreğin mahşeri yalnızlığı Kıblemde saklı mehtap ve Yıldız vasfımla Yâd edilesi dünün olmaz mı maruzatı… Ben ki kendimden de kalemden de çoktan geçmişken Farazi bir ihtimalse mutluluk Firarda işte yüreğim yine de benim ben tutkunu olduğum ufuk… |
Emeğine yüreğine sağlık kalemin var olsun
Selamlar