Dağlara mı çekildi sütçü imamın tabancasından çıkan mermibir Maraş harbi ninemin başörtüsüne uzanan el mi, kayıtsız mı kalınırmış böyle başı boş eşeklerin tepemizin üstünde tepinmesine, rasgele eşek arıları dolaşıyor yüreğimizin eskimez mimarisinde Durdular gecenin en uçurumlu saatlerinin ucunda Peşlerine düşmüş akrep vede çuval dolusu yılan Kimi seccadesini serdi suların üstüne, Kimi yetişemedi ikindi namazına, Toprağa dökülen Kan bağışı kampanyasına katıldılar gönülsüz, İblis ordaydı, salyasına kan bulaştı, Eski püskü bir araçtı içine bindikleri, Ve upuzun bir yoldu çekip götürüldükleri, Ne bir handı uğrak yerleri, ne beş yıldızlı otel, O gün şeytana bapucunu ters giydiren birileri vardı Aslolan mutlak mağlubiyetin galibi onlardı, Ve onları bir hışımla bekleyen sanal birileri vardı, Hiroşima nagazaki nedir ki, Aha şu yaşlı dünya neler görmedi ki, Antep urfa Diyarbakır Maraş Durmadan git uzaklara gardaş, Fazla uzaklara gidip katılma kutuplara Kutupların başında bir soğuk hava dolaşmakta, Hiçbir cemrede isimleri düşmedi şiire Adlarını anmak, Kızgın lavdı dudaklarda, Bir Maraş harbinde dağlara çıkmış ninem, Göz kapaklarını altına karalar sürmüşler karda görmeleri için, Ve amcamı karlar üstüne bırakmışlar taşıyamayıp Derken koşarak arkalarından gelmiş dedem, Bulmuş yerde yatan yavruyu, basmış bağrına ölmeden Bağırmış oradakilere dönün, gavur gitti memleketten, savaş bitti, Bu savaşları deviren biri, Çıkamamış adana sürgün evinden, Uzamış sakalı ve arkadaşlarıyla Bir daha dönmemiş geriye,……….. Git bak büyük asri mezarlıklara Adı sanı nicedir, bir yığın insan ikamet eder orda, Şöyle eğilip bir baksan gönül gözüyle içeri, Görürsün orda dudaklarından gül dökülen Binlerce neferi, Ve başlar her biri Anlatmaya kutlu seferi, Yahu bir yorgan bir döşek serin şurada kalayım azıcık, o…adını duyup, kendini göremediğimiz herkes burada, eyvah..amca boynuna ne oldu, senin, bir halka takılmış sanki siyah. Aman öbür tarafa bakma, her yer böyle değildir…. Hey Allah ‘ım bunlarda kimdir, böyle Gözleri nerde bunların, suratlarına ne oldu, O boyunlarına takılan bukağıda nedir,,,, Nereye sürüklenip götürüyorlar..o götürenlerde kim böyle Ne acayip şey böyle,,,bakın hele, götürdükleri yere Aboov.. ula ne sıcak yerdir orası,,,,buraya kadar gelir harı, Eyvah..yanıyorlar…yandıkça eriyorlar..eridikçe yenileniyorlar Burası ne yemendir, ne de gülü çemendir Burası ne muştur, ne de yolu yokuştur, ….buradakilerin hali pekte yamandır…. Emmi, dayı gelin hele, aha bunlar kimdir bana bir anlatın Bu akrepli yılanlı kuyulardaki kafaları koparılanlar kimdir,, Burada bunlar hiç ölmeden tekrar, tekrar, dirilip, Böyle mi yaşarlar,,,, Eyvah…beni hemen salın dostlar,,, bunları gidip herkese anlatmam lazım… Heyhat ki heyhat,,,,kim inanır bana, Kim demez ki aha bu deli Atın bunu içeri,… Deli olmasına deli olalım da al bak kitaba, yazar be hepsini, Her şey yazılmış oraya dair ne varsa, Senden kafanı uzat bir bak, dipsiz gökler boşluğunda Olup bitenleri Ama göremezsen..sağır, dilsiz, körsün Merak etme gittiğinden görürsün…. AZICIK GÖRMEK İSTE YETERKİ… Lütfi Kireçci ________________________________________ |
Görürsün orda dudaklarından gül dökülen
Binlerce neferi,
Ve başlar her biri
Anlatmaya kutlu seferi,
İŞGAL YILLARININ MARAŞ' I MIYDI OKUDUKLARIMIZ,
EBU CEHİL DEVRİNİN EYLÜL UZANTILARININ MARAŞ'I MI?
ACININ FARKLI TARİHLERDE YUDUM YUDUM İÇİLDİĞİ,
ZULMÜN PİS KOKAN BİN TÜRLÜ ÇEHRESİYDİ ANLATILAN ZULÜMLER.
KALEMİNİZ VAR OLSUN HOCAM.
ALLAH O GÜNLERİ BİR DAHA GÖSTERMESİN.
SAYGILARIMLA
HüseyinGazi tarafından 9/10/2008 1:39:42 PM zamanında düzenlenmiştir.