İyiye, güzele, şiire, gazele ne demeli şimdi..
Gecenin nemli gözlerine uzak bir özlemle uzanıp..
Şiirlere ram olup derin bir nefeste uyumak varya..
Özlemde hasrette vuslatta sevgiye dair değil mi?
Şiir dedin de kadın nergiz gibi menekşe gibi koktu sözlerin..
Özlemini suya, ateşe hediye edip iyiye, güzele anlat beni..
Demli çayın buğusunda umutlansın vuslat..
Ahrazım, sürgünüm, fıratın suyu gibi taşkınım..
Gülkurusu akşamlarda sükut kadar şaşkınım.

Zümrüdü anka neydi sahi?..
Gülüşüne goncalar takıp kendini turna sanmak pervaneye dönmek mi?..
Dudaklarımın kıyısına sürülmüş şiir yangınım..
İçimdeki çocuk seni özlerken adını uçurtmalara taktım..
Unutulmuş yaz sevdaları gibi unutulmuş yemin gibi yıldızlar gibi sönmekmi
Zülüflerin değdi hüznün çiçeklerine..
İyiye, güzele aşık olan anka kuşunu sırca özlemine bıraktım..
Avuç içlerine yazdığım sevdayı kirli sularda yıkama..
Ayın şavkı babil bahçelerimden güllerimi getirsin sana..
Asudeyim efsunum, yarenim, nardaki neyim..
Yüzünden geçerken izi kalmış ay ışığından öperim..

Ateşi buldum hardayım vuslatı bilmem dardayım..
Okyanustaki derinlikte saklı perilerin kanatlarındayım..
Mevlananın ne olursan ol gel dediği,
İbrahim’e su olan ateşin dinlendiği,
Kalbimden dudaklarıma dökülen duamsın..
Hasretin sonuna, soluna, soluma beni rehin bırakma.
iyiye, güzele, gazele gel..Gel...
KATYA
19.01.2023