Hakikat aleyhine hürriyet olamaz. -- salazar
redfer
redfer
@redfer

ikram ve ihsanlara mazhar

16 Ocak 2023 Pazartesi
Yorum
Şiirgram

ikram ve ihsanlara mazhar

8

Yorum

25

Beğeni

0,0

Puan

687

Okunma

ikram ve ihsanlara mazhar

ikram ve ihsanlara mazhar



islam ordusunun tebük`te beklediği sıradaydı
efendimiz, bir ara ayağa kalktı
arkasını bir hurma ağacına dayayarak
şu hitabede bulundu

size insanların en hayırlısı
ve en şerlisini haber vereyim mi
insanların hayırlısı, atının veya devesinin sırtında
ya da iki ayağı üzerinde, son nefesine kadar
Allah yolunda çalışan kimsedir

insanların en şerlisi
Allah`ın kitabını okuyup
ondan hiç faydalanmayan azgın kimsedir
iyi biliniz ki, sözlerin en doğrusu
Allah`ın kitabıdır
yapışılacak en sağlam kulp takvadır

dinlerin hayırlısı, islamiyettir
sünnetlerin hayırlısı, muhammed`in sünnetleridir
sözlerin şereflisi, zikrullahtır
kıssaların güzeli, kur`an kıssalarıdır

amellerin hayırlısı
Allah`ın yapılmasını mecbur kıldığı farzlardır
amellerin kötüsü, bidatlar
sonradan ihdas edilmiş
hoş olmayan şeylerdir

en güzel yol, en güzel yaşayış,
peygamberin yolu ve yaşayışıdır
ölümlerin en şereflisi, şehitlerin ölümüdür
körlüğün körü
doğru yolu bulduktan sonra dalalete sapmaktır
doğru yolun en hayırlısı, kendisine uyulandır
körlüğün en kötüsü, kalp körlüğüdür

veren el alan elden hayırlıdır
az olup yetişen şey
çok olup Allah`a taattan alıkoyandan hayırlıdır
özür dilemenin en fenası
ölüm gelip çattığı zamankidir
pişmanlığın kötüsü, kıyamet günündekidir

yanlışları en çok olan
dili en çok yalan söyleyendir
zenginliğin hayırlısı, gönül zenginlidir
hikmetin başı, Allah korkusudur
şarap ve içki,
günahların her çeşidini bir araya toplayandır

gençlik, delilikten bir bölümdür
kazançların en kötüsü, faiz kazancıdır
yemelerin kötüsü, yetim malı yemektir
mesut kişi,
başkasının halinden ders ve ibret alandır

amellerde esas olan, neticeleridir
düşüncelerin kötüsü, yalan yanlış düşüncelerdir
mü`mine sövmek, günah işlemektir
mü`mini öldürmek küfürdür
dedikodu ve gıybet yapmak
Allah`ın emirlerine karşı koymaktır

yalan yere, Allah adıyla yemin eden kişi, yalanlanır
af dileyen kişi Allah tarafından affolunur
kim öfkesini yenerse, Allah onu mükafatlandırır
uğradığı zarara katlanan kişiye
Allah karşılığını verir

Allah, zorluklara sabredip katlanan kimsenin
sevabını kat kat arttırır
Allahım beni ve ümmetimi mağfiret eyle
Allahım beni ve ümmetimi mağfiret eyle
Allahım beni ve ümmetimi mağfiret eyle
kendim ve sizin için Allah`tan mağfiret dilerim

*
münafıklar sudan bahanelerle
peygamber efendimizden izin istediler
seksenden fazla münafığa izin verildi
onlar, peygamber efendimize
beyan ettikleri özürlerinde yalancı idiler
Allah ve resulüne gönülden inanmış kimseler değillerdi

Cenab-ı Hak (c.c.) şu ayetiyle de
onların bu durumunu resulüne haber veriyordu

‘cihattan geri kalmak için izin isteyenler
ancak Allah`a ve ahret gününe inanmayan
kalpleri şüpheye tutulmuş kimselerdir ki
şüpheleri içinde bocalayıp dururlar…’

bir sonraki ayette de Allah-ü Teala
yerlerinde oturup kalanlara bakıp
ümitsizliğe kapılmamaları için
müslümanları teselli ediyordu

‘eğer sizinle beraber cihada çıksalardı
sizin için fesattan başka bir şey arttırmazlar
fitne çıkarmak için aranızda koşuştururlardı
içinizde ise onları can kulağıyla dinleyecekler vardır.’

münafıklar güruhunun sudan bahanelerle
harbe iştirak etmeyişleri
Allah ve resulüne gönülden bağlı olan mücahitleri
cihada çıkmak hususunda asla tereddüde düşürmedi

resûl-i ekrem efendimiz
her türlü sıkıntı ve imkansızlıklara rağmen
seniyyetü`l-veda ordugahında ordusunu hazırladı
ordu, otuz bin kişi idi

on binini süvariler teşkil ediyordu
efendimiz medine`de yerine
muhammed bin mesleme`yi (r.a.) vekil bıraktı
hz. ali de islam ordusuyla
seniyyetü`l-Veda`a kadar gelmişti
kainatın efendisi resul-i ekrem (a.s.m.)
onu huzuruna çağırdı

medine`de muhakkak ya ben
ya da sen kalacaksın buyurdular
sonra da onu her iki ev halkının işleriyle
meşgul olmak üzere medine`de bırakacağını söyledi

hz. ali ağladı
ya resulallah
gittiğin her tarafta
ben senin yanında bulunmak isterdim
tek arzum buydu
beni çocuk ve kadınlar arasında vekil mi bırakıyorsun

peygamber efendimiz (a.s.m.) cevaben
bana göre sen,
musa`ya göre harun gibi olmaya razı olmaz mısın
şu kadar farkla ki
benden sonra peygamber gelmeyecektir buyurunca
hz. ali hiç beklemeden son sürat
medine`ye geri döndü

peygamber efendimiz
orduya hareket emrini vermeden önce
en büyük sancağı hz. ebu bekir`e teslim etti
en büyük bayrağı ise zübeyr bin avvam`a (r.a.)
hazreçlilerin sancağını ebu dücane (r.a.) verdi

receb ayının bir Perşembe günü idi
güneşin batışına yakındı
resul-i ekrem efendimizin emriyle
medine`den tebük`e doğru harekete geçildi
gönüllü olarak Allah yolunda
cihada çıkan mücahitlerde
bunca sıkıntı ve ağır şartlara rağmen
en ufak bir tereddüt ve gevşeme yoktu

sıcaklığa ve sıkıntılara karşılık
ahiret aleminde sonsuz nimetlere kavuşacaklarını
Allah`ın cemaliyle müşerref olacaklarını biliyorlardı
güneşin kavurucu sıcaklığı
imanlı gönüllerindeki serinliğe tesir etmiyordu

maddi sıkıntı ve imkansızlıklar
i`layı kelimetullah uğrunda
savaşmaya olan aşk ve şevklerini kıramıyordu
bu ulvî ve kudsi duygularla
yollarına devam ediyorlardı

fahr-i kainat kumandasındaki islam ordusu
güneşin sıcaklığına,
çölün kavuruculuğuna aldırmadan
yoluna devam ediyordu
ordu hıcr mevkiine vardı
burası sekizinci konak yerleri idi

medine`den yedi merhale mesafede bulunan
şam yolu üzerindeki hıcr
hz. salih`in (a.s.) kavmi olan semud`un
gece yarısından sonra
Cenab-ı Hak tarafından estirilen bir toz bulutu ile
helak olduğu yerdi

buraya varınca peygamber efendimiz
şu azaba uğratılmış olanların evlerine
onların uğradıkları azaba uğrayacağınızdan korkarak
ve ağlayarak giriniz buyurdu.
mücahitler, hıcr`ın kuyusundan su aldılar
onunla hamurlarını yoğurdular
resul-i ekrem efendimiz şu emri verdi

o kuyunun suyundan su içmeyiniz
ondan namaz için abdest de almayınız
onunla yoğurduğunuz hamuru da
develere yem yapınız
ondan hiç bir şey yemeyiniz…

hıcr mevkiinde sabahlayan islam ordusunda
büyük bir susuzluk baş gösterdi
mücahidlerin su kaplarında su kalmamıştı
hz. ömer o anı şöyle anlatır

o kadar susamıştık ki
susuzluktan boynumuzun kopacağını zannettik
herhangi birimiz gidiyor
yüklerimizin arasında su arıyor
ancak orada su bulamadığımız gibi düşüp kalıyorduk
hatta içimizden biri devesini kesmiş
hörgücündeki suyu içmişti

müslümanlar arasında bulunan münafıklardan bazıları
bunu fırsat bilerek dedikoduya başladılar
eğer muhammed,
gerçekten bir peygamber olsaydı
musa peygamberin kavmine
Allah`tan yağmur dileyip, yağmur yağdırdığı gibi
o da Allah`tan yağmur diler, yağmur yağdırırdı

efendimiz bu ileri geri konuşmaları duyunca
demek onlar, böyle söylüyorlar öyle mi
Allah`ın, size yağmur yağdıracağını umarım buyurdu
hz. ömer, sözlerine devamla der ki
bütün bu güçlük ve sıkıntılar karşısında
ebu bekir dayanamayarak
resulullaha şu ricada bulundu
ya resulallah
Allah, duanızı kabul eder
ne olur bizim için hayır duada bulunsanız

resulullah (a.s.m.),
bunu istiyor musunuz buyurdu
ebu bekir evet ya resulallah dedi
resulullah (a.s.m.), ellerini açarak dua etti
daha duasını bitirmeden
hava birden bire karardı
önce yağmur çiselemeye başladı
sonra da sağanak halinde boşaldı

bütün mücahitler kaplarını doldurdular
konakladığımız yerden ayrılınca
bir de ne görelim
yağmur sadece
ordunun bulunduğu bölge içinde yağmış
o bölgenin dışına bir tek damla bile düşmemiş

işte kainatın efendisi böylesine bir dua
bir niyaz ve istek ile
Allah`ın ikram ve ihsanına mazhar oluyordu
hz. resulullah,
hayatında bu tarz bir çok mucizelere
ikram ve ihsanlara mazhar olmuştur

bu ikram ve ihsanları
gözleriyle gören müslümanların
imanları daha da kuvvetleniyor
daha fazla mertebe kat ediyordu

nihayet kavurucu sıcaklar altında
sıcaktan adeta kaynayan kumlar üzerinde
yapılan yorucu bir yolculuktan sonra
islam ordusu
on dokuzuncu konak yeri olan tebük`e vardı

ortada ne bizans ordusu
ne de bir başkası vardı
doğu roma imparatoru giriştiği hazırlıktan,
cesaretsizliği sebebiyle son anda vazgeçmişti.

efendimiz tebük`te iken
şam taraflarında bir yerde
taun-veba hastalığının ortaya çıkmış olduğunu duydu
ashabına hitaben şöyle buyurdu
bulunduğunuz herhangi bir yerde
taun zuhur ettiği zaman oradan çıkmayınız, kaçmayınız
taun zuhur eden yere de sakın yaklaşmayınız

resul-i ekrem efendimiz aynı zamanda
tıpta mühim bir yer işgal eden karantina usulüne de
ta o zamandan işaret ediyordu

tebük`ten ileri gitmeme kararı veren
resul-i kibriya bu esnada
hz. halit bin velid`i
yanına dört yüz süvari vererek
dumetü`l-cendel`de bulunan kindelerin kralı
hıristiyan ükeydir bin abdülmelik`e
göndermek istedi

hz. halid şöyle dedi
ya resulallah
her tarafını iyice bilmediğim geniş memlekette
bu kadar az sayıda insanla gidip
onu bulmam nasıl mümkün olur

resul-i kibriya efendimiz
şu fermanı verdi
sen, muhakkak onu
yabani sığır avlarken bulacak ve yakalayacaksın
yakalayınca, onu öldürme, bana getir

hz. halid, beraberindeki mücahitlerle
dumetü`l-vendel`e doğru hareket etti
oraya vardığında resul-i kibriya’nın
haber verdiği gibi
ükeydir`i yabani sığır avlarken görüp yakaladı
daha sonra onu ve kardeşini alıp
efendimizin huzuruna getirdi

peygamber efendimiz onları
müslüman olmaya davet etti
buna yanaşmadılar
cizye vermeyi kabul ettiler
bunun üzerine kanları bağışlandı
onlar da tebük`ten ayrılıp memleketlerine döndüler

efendimiz, henüz tebük`ten ayrılmadığı sırada
eyle hükümdarı yuhanne bin ru`be çıkıp huzura geldi
sulh yapmak istediğini belirtti
her sene muayyen miktarda cizye vermek üzere
peygamber efendimiz onunla anlaşma yaptı

peygamber efendimiz (a.s.m.) ayrıca
yuhanne ve eyle halkı için şu yazıyı yazdırdı
bismillahirrahmanirrahim.
bu, Allah ve resulü muhammed tarafından
yuhanne ve eyle halkından
denizdeki gemilerde bulunanları
ve karadaki gezenleri için eman yazısıdır

gerek bunlar
gerek şam, yemen ve deniz halkından
eylelilerle birlikte bulunanlar
Allah`ın ve muhammed peygamberin
himayesindedirler

onlardan bir kötülük işleyeni
yanındaki malı koruyamayacaktır
gerek su almak isteyen
gerek denizde ve karada
dilediği yola gitmek isteyene
mani olmak helal olmayacaktır
bunu, resulullahın izniyle
cuheym bin salt ve şürahbil bin hasene yazdı

islam ordusunun tebük`te ikameti sırasında
şam ülkelerinden yahudi olan
cerba ve ezruh halkı da
peygamber efendimize gelerek
cizye vermek suretiyle eman dilediler
efendimiz tekliflerini kabul etti
Bir anlaşma metni yazılarak
kendilerine eman verildiği kayıt altına alındı

efendimiz yirmi gün kaldıktan sonra
ashabıyla tebük`ten
medine`ye doğru harekete geçti
resul-i ekrem efendimizin devesinin yuları
ammar bir yasir`in elindeydi
arkadan ise deveyi
huzeyfe bin yeman sürüyordu


redfer

Paylaş
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İkram ve ihsanlara mazhar Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz İkram ve ihsanlara mazhar şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ikram ve ihsanlara mazhar şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Nurettin GÜLBEY
Nurettin GÜLBEY, @nurettingulbey
17.1.2023 11:30:01

Tebrikler Saygıdeğer Üstadım.Anlamlı ve güzel bir şiir,kutlarım.Selam ve saygılarımla...
AHMET ACAR
AHMET ACAR, @ahmetacar
17.1.2023 01:42:00
Emeğine yüreğine sağlık değerli kaleminz daim olsun hem şiir hem fon harikaydı kutlarım.
TUĞAL  KÖSEMEN
TUĞAL KÖSEMEN, @tugalkosemen
16.1.2023 18:52:42
Takdire şayan şiirsel anlatımlarla gönüllere ışık tutuyorsunuz değerli şairim sn.redfer.
Yine çok güzel anlatımlıydı bu bölüm de.
Okuduk,feyz aldık.
Kutlarım gönül sesinizi,emeğimizi.
Selam ve saygımla,esenlik dilerim.
halilşakir
halilşakir, @halilsakir
16.1.2023 16:00:32
Allah'ın izniyle inşallah...kitap dünyamız
hayırlı bir kitaba kavuşacak sayenizde.
tebrikler ve saygılarımla.
ŞÜKRÜ ATAY
ŞÜKRÜ ATAY, @sukruatay
16.1.2023 15:10:24
“Allahümme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ve bârik ve sellim”
Cenab-ı Hak bizleri Yüce Resûl'ümüzün (sav) şefaatine nail olanlardan eylesin inşallah 🙏
"Bir hayalim vardı
Alemlerin Efendisinin hayatını bir eser haline getirmek" Rabbim nasip etsin inşaallah.
Sayısız şiirlerinizle bizlere Yüce Resûl'ümüzü (sav) her zaman hatırlattığınız için Allah râzı olsun.
Sonsuz selam ve dua ile.
Allah'a emanet olun.
deniz_tayanç1
deniz_tayanç1, @deniz-tayanc1
16.1.2023 13:40:39
İşte yine geldim, ben bu Şiire
Rabbim sevabından nasipdar eyle
Kırık gönlümle pes talibim buna
Kutlu iklimden bizi hissedar eyle

Allahümme Salli alâ Seyyidina Muhammed.
Ve alâ ali Seyyidina Muhammed.
Hamdimiz Allah'a.

Allah razı olsun Üstadım.
Çok saygımla Üstadım.
Hatice Olkuner
Hatice Olkuner, @haticeolkuner
16.1.2023 12:18:54
Bu kıymetli eserleriniz övgülere ve taktire şayan can-ı gönülden tebrik ediyorum.
Huzurla kalın, selam ve saygılarımla.
Osman NALBANT
Osman NALBANT, @osmannalbant
16.1.2023 11:59:53

*** İKRAM ve İHSANLARA MAZHAR *** şiirini, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı içtenlikle KUTLUYORUM...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.