Eskimiş Bekleyişlerin Dergâhıdır Aşk
Çarkından sökülmüş bir gün daha devriliyor karanlığına
Boz topraklarda davar çıngırakları, çocukların çığlıkları Yorgun kuşun gagasında pastil, uçuyor dağlardan düze Güneş yanığı yüzlü çobanların dilinde asırlık türküler Nicedir köprüden geçmez oldu mor entarili gelinler/… Aynı sahneyi, ayrı koltuktan izlemekmiş ömür Tersinden düşler iken hayatın farklı karelerini Çizgilerle netleşen anları nakşederek ruhuma Kayboluyorum ansızın hayatın sarı sularında Yaşam dikişlerle tene tutturulan muamma Belki de avuç içlerimizdeki o terli aşk iksiri/… Kayıp adreslere postalanmış mektuplar gibiyim Ruhumdaki gel/gitlerin külleri ozan avuçlarımda Derin bir kanyona serptim aşkın kanlı iksirlerini Teninle kesişen bir menzilde ara sevinçlerimi Hangi yalnızlığımızı anlatır yıkılmış, viran evler Söyle, hangi ırmak taşır bizi yağmurun ülkesine! Bir sevinçlik yer ayır bana yüreğinin köşesinde/… Selahattin YETGİN |