kör kuyumcunasıl bu kadar genç kalabiliyorsun hayat benim geç kalışlarıma üzerine bastıktan sonra okudum çimlere basmayınız tabelasını arkamdan küfrettiler vede yüzüme ben kötüyüm bütün insanlarda öyle öldüğümde senin gibi iyi bir insan olacağım anne saat on ikiyi vuracak tek gözü kapalı keskin nişancının beni seninle birlikte öldür kimse sağ kalmasın sana gelirken acaba dediğim kadınlar alnının tam ortasından değil kalbinin en hassas yerinden sondan başla ilke doğru ta ki bebek ağlamalarım duyulsun yeniden doğmak için sana serum ile insan hayatı kurtaranlara ve serum ile kuş vuran küçük çocuklara bombe yapıyor yaşamak günün vakitsiz saatlerinde seni seviyorum bir dakikam bile yok başımı kaşımaya aksar mesai saatlerim ve kör bir kuyumcuyu tanırım aynada yazdan kuruttum kışlık göz yaşlarımı kutup ayıları gibi forsluydu hüzünlerim ve çaresiz çatıdan sivrilen buzlar kolyeydi boynunda ve saçlarına diktim bütün koparılmış çiçekleri merhametin senin uzun hırkandı göğsünü örtmek için çekiştirdiğin senin ardını gören kendinden utandı birbiriyle barıştı küs akrabalar bundandı sabunun köpürmesi güllerin güzel kokması bundan bir bebeğin ilk konuşmaları gibi kayda alınsın bu söylediğim seni seviyorum kayıtlı |
ne çok hüzün
ne çok şiir...
tebrikler