ÖLDÜM ULAN BEN
Öldüm ulan öldüm ben
Her günün sabahında yeminlerle seni içime gömmekten Ve her günün sonunda yine seni özlemekten En küçük cümlelere yüklediğim anlamları beynimde asmaktan Ama kalbimin en dibinde yine seni saklamaktan Sabah ezanıyla DUÂ ede ede ağlamaktan Ve her an içimde öl diye yalvarmaktan Her cümleye seninle başlamaktan Nokta diye hayatımın sonuna seni koymaktan Öldüm ulan öldüm ben Seni milyonlarca sözün içine hapsetmekten Amansız sevdama zamansız gidişine yanmantan Bu son olsun diye döktüğüm yaşlardan Avuç avuç yolduğum saçlardan Sen diye uyandığım sabahlar dan İçimde kırıp kalemi cümleleri idam etmekten Şiir diye yazmaktan nağme diye çalmaktan Sana şair olmaktan sana şiir olmaktan öldüm Öldüm ulan öldüm ben Çığlık çığlığa haykırırcasına susmaktan Kül oluncaya kadar yandığım har,dan Gönlümü buz tutturan Haziran ayazından Seni yazdığım kağıtlardan sen diye inleğim ağıtlardan Vuslat hayalindeyken payıma düşen yalnızlıktan Kapı ardında kalmışlığımdan kanmışlığımdan Yalancı bir ilkbahara aldanmışlığımdan öldüm Öldüm ulan öldüm ben Sabrın ardından gelen sükûnetteyim şimdi Çığlıklarımı suskunluğuma gömüyorum Fırtınam geçmekte ruhumdaki tüm düşünceler temizlenmekte Kalbimi ve ruhumu arındırıyorum senden Tıpkı bir gemi güvertesinde ki çöpler gibi O azgın dalgaların koynuna bıraktım içimi yakan ateşi Ve çekildim bir kenara kalbimi nadasa çektim şimdi Elif gibi dimdik ve tek başıma |