Yitik-68. “-pekey asıl meseleme ne?” “?” “-hı?” “-buyurun, sizi dinliyorum İsmail amca” “-boş ver, aldırma huna bizimoğlan, sen bilin dedin mi üğüdür de üğüdür” “-kendisi harp bilmez, darp bilmez.. var bak dedeleri kimbilir kaş yerden sürülmüşdür, ayilesinde Cahan Harbinde kaş gişi şehit düşmüştür bilmez; anasını kaş gişi sürümüşdür asıl meseleme hu ki inkiliz cavırı ge!; ne deyceğdim neyise” ? “-inkiliz dedim de sen “kıtlama şekeri” bili(r)mi(si)n okumuş adamsın helbet bilisin “-kıtlama bilmiyorum, ama kırklama çay duydum yani kırk yudumda içiyollar, ya da kırk kere bandırıp da öyle” “-kırklama deel, o(ğ)lum “kıtlama? hemi de çay deel şeker; yani şekeri kıt deyelek ısdırı(r)llar ucundan goparı(r)lar içeller.. .. “-sen asıl meseleme deyincekleyin aklıma ğeldi bak; annadıvırayın hemen hinci bu İnkilizler fabırkalaşmışla(r) makeneleri va(r), her şeyin fabırkası va(r)? kim ne icad etmiş, anında makeneyne(n) fabırkayna(n) bunna(r) dünyanın etiyacının bilmem kaş gatı, o ğüne ğadak üredilenin millon gatı ..? o hesap; aynı mitli deyelim milletin biri şekeri mi bulmuş bunnar hemen “kesme” şekeri icad ediyomuş ve anında ürediyollar goycak yer galmayo o zamnnar biz de biliyon çayı bekmezinen içiyoduk Acamlar hurmaynan dadıkdırıyollarımış çayı inkiliz dayayo bunnara şekeri, “buyur hacı” .. emme Acamlar bizim gibi deği(l) bizde de şıh, şah var, padişah var emme acamda şıhın lafı mürüdlerine mollalar inkilize der(h)al “dooorr” çekiyollar hudüdde mani oluyollar “neyye?” “bizim hissemizi vermeden” “ı ıhh” deyollar nere ğediyon sen İnkiliz “eyi” deyoru, yüzde bilmen kaş senin mollalar gene etiraz ediyollar ne verdilerise iki ğatı, söz temsili beş dedilerise ı ıhh’ “on” on dedilerise de ya aah, “yi(r)mi” nayeti “yimbeşi” gabil ettiriyollar .. bi vaaz ediyo baş molla “Allahın en birinci niyemeti mübarek furmayı neye israf ediyonuuz” anında furma gayıp, elle valla nayeti Acam halkı “inkiliz şekeri”ni bek seviyo acamı şekere alışdırınca inkiliz gene hemen bi “tilkilik” düşünüyo.. ya hu ben bu sarıklı mollalara durduk yerde “neye pay vereyin ki” demiş öyle deği mi, cavır aklı demiş kine; “molla mafiş”, ? “hisse-misse yok sana” acam alışdı ne olsa şekerin dadına ya anasına satayın ta!” .. ana! inkilizde “şafak atmış” bi bakmış kinee acama şeker sevkiyet “zıfır elde var zıfır” molla halka deyesiymiş kine “mesmelesiz ekilip biçildiği uçu(n) şeker zinhar mekruhdur, isirafdıırr şeker cayız de(ği)ldir, haramdır” acam ani-tak(i)ke töbe istiğfar edip şekeri-mekeri boşlayvırıyoru elindekini de fıcıtdırıvırıyo tersliğe .. inkilizin başı deragap gelip tabi mollanın aya(ğı)na gapanıyoru! etme-ğetme; aman zaman, yalvar-yakar “gene yimbeş” ossun deyoru molla deyoru ku “ı-ıhh yüzde elli” .. “ne?!” inkiliz aman zaman dese de “sür aşşa, çık okara” “ı ıhh” molla başını gasıyoru okara neyise yüzde kırka ırazı geliyoru bu sefte mollalar Cuma hubbasına çıkıp deyoru ku “ey ahaliii evet şeker mekruhdur emmee gusül aldırısanız meseleme ğalmaz” onun uçun çaya bandırıp ya da ağızlarında dutup içiyollarımış ulen bu mollanın aklı, inkilizin puş(t)luğuna bi da mollaların şeytannığına akıl-sır yetmez alçaklıklarına hafsalanız yetmez senin annaca(ğı)n mollalar tarikatlar din iman dinnemez payını almadan çay bile içir(t)mez sen gula gulluğu gabil edersen kimse gözüyün yaşına bakmaz. patişaha sejde edersen bu da Allahın gulu deye aklına ğelmez. sen onu sayarsın emme o seni saymaz seni “gulu” biliyoru emme Gazi “Efendiler” deyoru başına tac ediyoru |