Peygamberimiz H.Muhammad Mustafa (s.a.v)in hatırasına ithafen yazılan Hayat hikayesinin 79.bölümü
gece yarısı... kafile derin bir uykuya dalmış dağ taş susmuş sanki her şey uyuyordu sonra aniden bir hareketlilik başladı. uyandırmamak için ayaklarının ucuna basıyor adeta nefes almıyorlardı
bir öğrenseler nereye gittiklerini ortalık karışacak kılıçlar çekilecek, kelleler kopacaktı kimseler duymadan müşriklere haber uçmadan
Allah’ım bu ne bereketli ne mucizevi bir geceydi melekleri kendilerine hayran bırakabilirdi Allah’ın, hayrı kime ve ne zaman vereceğini kimse bilemezdi
müşrikler Allah’ın nurunu söndürmek için bedir’in intikamını almak için üç bin kişilik koca bir orduyla uhud’a geliyorlardı
canını Allah yolunda verecek saadet dolu günlerini ölümlerin en güzeliyle bitireceklerdi Allah’ın huzuruna şehit olarak çıkmak ne güzel olurdu
savaştan önce oğlu cabir’i yanına çağırdı cabir de en az babası kadar uhuda gitmeyi Allah yolunda muhammed (sav)’in önünde mücadele etmeyi, şehid olmayı istiyordu cabir’in yedi kız kardeşi vardı onlara kim bakacak evi kim idare edecekti
abdullah oğluna son sözlerini söylüyordu yavrucuğum, bilmiyorum belki de yarın uhud’un ilk şehidi ben olacağım kardeşlerini sana emanet ediyorum kızlarıma hayırlı ve güzelce muamele et
Allah rasulü (sav)’nden sonra geride senden daha çok sevdiğim başka birini bırakmıyorum borçlarımızı öde kızlarımın kimsesiz kalmasın
yedisi kız sekiz çocuğu bırakıp cihat meydanlarına atılmak ölüme meydan okumak çocuklarını dünya gözüyle bir daha görmemeyi göze alıp şahadete koşmanın izahı nedir
cabir ağlamaya başladı oğlunu canından çok seven mübarek babası şehit düşmüş o güzel yüzü tanınmaz hale gelmişti cabir babasının yüzünü öptü sonra bir feryat ağıt sesi duyuldu
feryat eden Abdullah’ın kızıydı efendimiz (sav) gözyaşları içindeki kadına döndü ona ister ağlayın ister ağlamayın ama bilin ki o defnedilinceye kadar melekler onu kanatlarıyla gölgelendirecekler buyurdu
şehitler başkadır onlar yine dünyaya dönmeyi sırf Allah yolunda islam’a hizmet için savaşmak ve şehit olmak için isterler öyleyse şahadet ne muhteşem bir makam Allah yolunda cihad ne faziletli bir ameldir
şehitölümü öldürmüş yüce kişiliktir onun ruhunu teslim etmesi bir başka, hesabı başkadır kara toprağın bile şehide muamelesi farklıdır.
* bedir gazasında bulunmayan kahraman ve genç sahabiler bedir’de bulunan gazilerin nail olduğu ecir ve sevabı bedir şehitlerinin ulaştığı yüksek dereceleri resul-i ekrem efendimizden işitmekle o harpte bulunmadıklarından dolayı son derece üzülmüşlerdi
düşmanı medine dışında karşılama arzusunu taşıyor bu arzularında şiddetle ısrar ederek şöyle diyorlardı ya resulallah… vallahi, onların cahiliyye devrinde bile medine’ye üzerimize yürümelerine meydan ve imkan verilmemiştir
islamiyet devrinde onların medine’ye üzerimize yürümelerine nasıl müsaade buyurulur ya resulallah …biz, Allah’tan bu günü isterdik bizleri dışarı çıkar düşmanlarımız ile göğüs göğüse cenk edelim
bir kısmı ise şöyle diyordu ya resulallah .. eğer onları dışarda karşılamazsak düşman bu durumu korkaklığımıza zaafımıza hamlederek şımarır
bu arzuyu taşıyanlara cesur ve bahadır bir zat olan hz. hamza gibi hatırı sayılır ashabın ileri gelenleri de katıldı
hz. hamza bu görüşünü şöyle açıkladı ya resulallah sana kitabı indiren Allah’a yemin ederim ki bu kılıcımla medine dışında kureyş müşrikleriyle çarpışmadıkça yemek yemeyeceğim
hz. hayseme bedir muharebesine katılmak için oğlu sa’d ile kura çekmişti kura hz. sa’d’a çıkmıştı bedir harbine katılan sa’d arzuladığı şahadet mertebesine ulaşmıştı
şehitbabası hz. hayseme şöyle diyordu ya resulallah kureyşliler çöl araplarından ve müttefikleri olan ahabişten asker topladılar develerine ve atlarına binip gelip meydanlarımıza indiler
bizi evlerimizde ve kalelerimizde kuşatacaklar sonra da dönüp gideceklerdir aleyhimizde bir sürü söz söyleyeceklerdir bu, onların cesaretlerini arttıracaktır
görüp de karşılamayacak onları yurdumuzun ortasından kovmayacak olursak çevremizdeki araplar da bize göz dikeceklerdir Allah Tealanın bizi kureyş müşriklerine karşı galip getireceği ümit edilir
eğer ikincisi olursa ki şehitliktir bedir, beni ondan mahrum kıldı halbuki, ben onu öyle özlemiştim ki halbuki, ben şehit olmayı ne kadar arzu ediyorum
dün gece oğlumu güzel bir surette gördüm cennet meyveleri ve ırmakları arasında dolaşıyor bana cennette arkadaşlığa katıl ben, Rabbimin bana vaat ettiği gerçeği buldum diyordu
vallahi, ya resulallah sabah gözlerimi açınca oğluma cennette arkadaş olmayı candan özlemeye başladım
yaşım, fazlasıyla ilerledi artık Rabbime kavuşmayı özlemekteyim ya resulallah beni şehitlikle cennette oğlum sa’d’ın arkadaşlığı ile nasiplendirmesi için Allah’a dua et
resul-i kibriya efendimiz hz. hayseme’nin bu arzusunu yerine getirdi kendisi için dua etti
resul-i kibriya efendimiz, ekseriyetin düşmanı medine dışında karşılamak arzu görüşünde olduğunu anlayınca şehirden çıkıp muharebeyi açık arazide kabul etmeye karar verdi
ashabına hitaben de şöyle buyurdu sabır ve sebat ederseniz bu defa dahi Cenab-ı Hak size yardımını ihsan eder bize düşen azim ve gayret göstermektir
günlerden cuma idi. resul-i ekrem cuma namazını kıldırdıktan sonra müslümanlara cihadın faziletinden cihada nasıl hazırlanacağından bahsetti
cihat da geri durmak, gecikmek acizliktir sabır ve sebat gösterildiği zaman Allah’ın yardımı gelir sabır ve sebat ediniz sabır ve sebat ettiğiniz takdirde Allah’ın yardımı sizinledir
resul-i E-ekrem vakti giren ikindi namazını da cemaate kıldırdıktan sonra hz. ebu bekir ve hz. ömer’le birlikte hane-i saadetine girdi bu iki sahabi efendimizin hazırlanmasına yardımcı olacaklardı
resûl-i ekrem içerde zırhını giymek kılıcını kuşanmakla meşgulken, dışarda toplanmış bulunan müslümanları sa’d bin muaz ile üseyyid bin hudayr sahabileri ikaz ederek şöyle dediler
medine’den çıkmak istemediği halde siz çıkmaları için resulullaha ısrar edip durdunuz halbuki ona emir gökten iner siz bu işi ona bırakınız onun istediğini yapınız
bu sözler, medine dışında düşmanı karşılamak fikrinde olanları bir derece de olsa yumuşattı hatta pişmanlık bile duyar oldular resul-i ekremin zırhını giyinmiş kılıcını kuşanmış bir halde evinden çıktığını görünce şöyle dediler
ya resulallah senin hoşlanmadığın şeyi biz istemeyiz eğer medine’de kalmak istiyorsan kalalım sana aykırı hareket edemeyiz
hz. resulullahın cevabı şu oldu bir peygambere, zırhını giydikten sonra düşmanla çarpışmadan Allah onunla düşmanları arasında hükmünü vermeden zırhını sırtından çıkarmak yakışmaz
arkasından da şöyle buyurdu süratle size emrettiğim şeyleri yapmaya bakınız Allah’ın ismini anarak gidiniz sabır ve sebat gösterdiğiniz müddetçe Allah size yardım edecektir
hazırlanan müslümanlar 1.000 kişi civarında idi sayıca kureyş ordusunun üçte biri kadar içlerinde sadece yüz zırhlı vardı orduda üç sancak bulunuyordu mus’ab bin umeyr muhacirlerin üseyyid bin hudayr evslilerin hubab bin münzir ise hazreçlilerin sancağını taşıyordu
islâm ordusu harekete hazırlanmıştı peygamber efendimiz atına binmiş yayını omuzuna asmış ve mızrağını eline almıştı medine’de yerine abdullah bin ümmi mektum’u bırakmıştı zırhlı iki sahabi sa’d bin muaz ile sa’d bin ubade önünde mücahitler sağ ve solunda yer alıyorlardı
islam ordusunun uhud’a doğru hareket edeceği sıradaydı topal bir zat olan amr bin cemuh sefere katılmak için gönlünde şiddetli bir arzu duydu her zaman peygamber efendimizle birlikte savaşa çıkan dört oğlu vardı onları çağırdı beni de bu sefere çıkarınız. dedi
oğulları, resulullah, senin sefere çıkmamana müsaade etti Yüce Allah’da seni mazeretli saymıştır dediler gönlü Allah ve resulullah muhabbetiyle yanıp tutuşan amr, oğullarının bu sözlerine aldırış etmedi
yazıklar olsun size dedi siz, beni bedir seferinde cenneti kazanmaktan alıkoymuştunuz uhud seferinde de mi alıkoyacaksınız herkes Cennete giderken, ben evde oturup kalamam
sonra da doğruca efendimizin huzuruna çıktı ya resulallah bu oğullarım, şunu bunu bahane ederek beni sefere çıkmaktan alıkoymak istiyorlar allahi ben, seninle beraber sefere çıkmayı cennette şu aksak halimle dolaşmayı arzu ediyorum dedi
ve sordu ya resulallah sen, benim Allah yolunda çarpışmamı şehit düşüp şu aksak ayaklarımla cennette gezip yürümemi uygun görmez misin
resul-i kibriya evet, uygun görürüm dedikten amma Allah, seni mazeretli saymıştır sen cihatla mükellef değilsin
sonra bu sahabinin oğullarına şöyle dedi siz, onu seferden alıkoymaya mecbur değilsiniz onu serbest bırakınız. umulur ki Allah, ona şehitlik nasip eder
bunun üzerine amr bir cemuh derhal silahlandı kıbleye dönerek Allah’ım…bana şehitlik nasip et diye dua etti
islâm ordusu seniyye tepesine gelmişti o sırada peygamber efendimiz dönüp arkasına baktı
okçulardan mürekkep kalabalık bir askeri birlik gördü kimdir bunlar diye sordu mücahitler, abdullah bin übey’in yahudi müttefiklerinden altı yüz kişilik bir topluluk cevabını verdiler
resul-i ekrem onlar müslüman olmuşlar mı diye sordu hayır, ya resulallah denilince şu emri verdi gidip onlara söyleyiniz, geri dönsünler onların yardımına ihtiyacımız yok
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
bir öğrenseler nereye gittiklerini şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
bir öğrenseler nereye gittiklerini şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Çok çok teşekkür ederim Murat Bey Üstadım Samimi duygularınıza, yorumunuza canı-ı gönülden şükranlarımı sunuyorum. Temennilerinize inşaallah diyorum İyi ki varsınız .
Hayatın bütün güzellikleri ve mutlulukları yanınızda olsun, gönlünüzden huzur ve sevgi hiç eksik olmasın, Bütün güzel dilekleriniz gerçekleşsin inşaallah ,
Çok çok teşekkür ederim Deniz Bey Üstadım Samimi duygularınıza, yorumunuza canı-ı gönülden şükranlarımı sunuyorum. Temennilerinize inşaallah diyorum İyi ki varsınız .
Hayatın bütün güzellikleri ve mutlulukları yanınızda olsun, gönlünüzden huzur ve sevgi hiç eksik olmasın, Bütün güzel dilekleriniz gerçekleşsin inşaallah ,
“Allahümme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ve bârik ve sellim” Cenab-ı Hak bizleri Yüce Resûl'ümüzün (sav) şefaatine nail olanlardan eylesin inşallah 🙏 "Bir hayalim vardı Alemlerin Efendisinin hayatını bir eser haline getirmek" Rabbim nasip etsin inşaallah. Sayısız şiirlerinizle bizlere Yüce Resûl'ümüzü (sav) her zaman hatırlattığınız için Allah râzı olsun. Sonsuz selam ve dua ile. Allah'a emanet olun.
Çok çok teşekkür ederim Şükrü Atay Bey Üstadım Samimi duygularınıza, yorumunuza canı-ı gönülden şükranlarımı sunuyorum. Temennilerinize inşaallah diyorum İyi ki varsınız .
Hayatın bütün güzellikleri ve mutlulukları yanınızda olsun, gönlünüzden huzur ve sevgi hiç eksik olmasın, Bütün güzel dilekleriniz gerçekleşsin inşaallah ,
Çok çok teşekkür ederim Osman Bey Üstadım Samimi duygularınıza, yorumunuza canı-ı gönülden şükranlarımı sunuyorum. Temennilerinize inşaallah diyorum İyi ki varsınız .
Hayatın bütün güzellikleri ve mutlulukları yanınızda olsun, gönlünüzden huzur ve sevgi hiç eksik olmasın, Bütün güzel dilekleriniz gerçekleşsin inşaallah ,
Saygılar sunuyorum Üstadım, Allah razı olsun.