1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
402
Okunma

Bir zaman gelir , çile çalar insanın kapısını
Beklenmedik bir misafir gibi karşılar ,kul acısını
Arzularına yenilen, gafil avlananların sınavı
Herkes bilemez , bu sınavın zordur cevapları
Kimi vardır Dilinden söyler duyduklarını
Kalbi atmaz onların , endişeye tıkalı kulakları
Bildiğini bilir anca , katmaz üstüne hiç bir çaba
Kendinden emin oldum diyen, İşte onlar , bin parça
Ey dost
Gücünü güç katmak var iken
Çileyi verenin o olduğunu bilir iken
Yapanın yaptıranın Allah olduğunu söylerken
Gel sen vazgeç , ben oldum, demekten
Yunus gibi, taptuk sultanın yanında pişmeden
Rumi, gibi aşk ile sevmeden
Yusuf peygamber gibi ,kuyularda erimeden
Oldum dersin, hiç bir şey bilmeden
Kul Nesimi gibi derin yüzülmeden
Hallacı Mansur gibi sabretmeden
Eyüp peygamber gibi döşeklere düşmeden
Oldum ben dersin, bilip bilmeden
Ariflerin o yüzülen derileri
Dağa , ummana ,Sığmazam diyen beyitleri
Somuncu babanın açları doyurma gayretleri
Şemsi tebrizinin başından geçenleri
Yaşamadan , bu yoldan geçen yoktur
Ey Allah’ın erenleri
Hz. İsa gibi çarmığa gerilmeden
Yaşarken ölüp tekrar dirilmeden
Hz. Peygamber gibi şeytanını Müslüman etmeden
Oldum dersin durursun
Durduğun yerde olamazsın, anca avunursun
Ölünce biter mi ,kaçtığın o çile
İsteyince döner mi , dünya tersin tersine
Her yola çıkan varır mı sence hakikatine
Bildin mi şimdi
Ham ile pişmiş neye denir ? Ahirette görünce
5.0
100% (4)