Peygamberimiz H.Muhammad Mustafa (s.a.v)in hatırasına ithafen yazılan Hayat hikayesinin 66.bölümü
sessizliği de güzel görüyordu elçi sessizliği de duyuruyordu can kulağına bir başka hüsün şahikası kırık hecelerle elif-lam-mim diye kaf diye sad diye her harfin tenini çizerek
pak nefesler eşlik ediyordu geceye dudağında kilitli bereketli sessizliğin açılışını beklemedeydi elçi’nin dudağında saklıydı hüzünlerle yoğrulan en güzel adreslerin hepsi hep sıcak hep aşina hep nazlı
adının anılmadığı uzun dönemler oldu lazım değildi kimseye unutulmuşluklarda bir yetimdi ne anne sahip çıkabilirdi ne baba tutabilirdi elinden yoktu ki elleri
yokluğu kimsenin derdi değildi O’ varlığa layık görünceye dek başkaları sevmese de olurmuş gibi karanlıkta kaldı onca yıl kimselerin görmeyişi üzmedi onu O’ varlık neşesine buyur edinceye kadar
karanlık vadilerde su arıyordu kendine bir yere tutunmak istiyordu dal budak uzanmak istiyordu varlık göğüne çağrı gelmiyordu hiç yönsüzdü kıblesizdi istikametsizdi
her an, her köşede hasretin sancılı bekleyişlerinde dizi dibinde susuyordu her şey çıt çıkmıyordu
şimdi baş koyduğu secdeleri vardı alnını dayadıkça nefesine dolandıkça ayetler eşsiz bir yakınlığın ufkuna doğuyordu sonsuz ümit güneşlerini ağırlıyordu dudakları
suskunluğun çeperi yırtılıyordu sessizliğin köklerinden dallanıp budaklanıyordu tüm kaygılar, korkular, hüzünler hayallerin hepsi müjdelerin tümü
işte mekke’nin siyahhecesi işte medine’nin apaydınlık gökleri işte elçi cennete eğilen söz ağaçları adını söyledikçe istikametin sabahına sığınıyordu Rabbince kabulün sakin limanına iltica ediyordu
* esirlerin kaçmaması için ellerinin bağlanmasına hz. ömer memur edildi abbas, hepsinin büyüğü olduğu için pek sıkı bağlanmıştı bu sebeple de gece inlemeye başladı bu iniltiyi duyan efendimizin gözüne bir türlü uyku girmiyordu
ya resulallah ne diye uyumuyorsunuz diye sorduklarında abbas`ın inlemesi yüzünden. diye cevap verdi resul-i kibriyanın müteesir olmasını istemeyen ashab-ı güzinden bazıları gidip abbas`ın bağını çözdü
iniltinin kesildiğini gören efendimiz abbas`ın iniltisini ne diye işitmiyorum diye sordu. sahabiler, onun bağını çözdük.dediler efendimiz, bütün esirlerin bağını çözünüz buyurduktan sonra uyudu
muharebenin bitmesinden üç gün sonra bedir`den ayrılan resul-i kibriya medine`ye doğru gelirken safra boğazını geçince seyer denilen kum tepesindeki bir ağacın altına indi orada ganimet mallarını eşit bir şekilde müslümanlar arasında taksim etti
peygamber efendimiz ganimet malları arasından ebu cehil`in devesini kumandanlık hakkı olarak aldı süvarilere ikişer hisse piyadelere birer hisse verdi
izinli olup veya vazifeli bulunup medine`de kalan sekiz kişi ile bedir`de şehit düşenlere de hisse ayrıldı
münebbih bin haccac`ın kılıcı zülfikar da peygamber efendimizin hissesine düştü resul-i zişan zülfikarı bilahere hz. ali`ye hediye etti
esirler hakkında ne türlü muamele yapılacağına dair henüz ilahi vahiy gelmemişti onlar hakkında rey ile karar vermek gerekiyordu görüş beyan etmek suretiyle karara bağlanacak meselelerde ashabıyla meşveret etmesi resul-i ekremin mübarek adetlerindendi
meşveret meclisinde herkes fikrini serbest ve açıkça beyan ederdi esirler hakkında ne yapmak gerektiğine dair peygamber efendimiz sahabelerle istişarede bulundu
hz. ebu bekir, ya resalallah bunlar bizim akrabalarımızdır benim reyim onlardan kurtuluş fidyesi alarak affedip serbest bırakmandır onlardan alacağınız kurtuluş fidyeleri kafirlere karşı bizim için bir kuvvettir Allah`ın onları hidayete erdirip bize yardımcı yapmaları da umulur
resul-i ekrem, hz. ömer`e ey hattab`ın oğlu senin fikrin nedir hz. ömer, ya resulallah onlar, seni yalanladılar seni, memleketinden çıkardılar hepsinin boynunu vurdur cevabını vererek görüşünü açıkladı
efendimizin şefkat ve merhameti bu şekil bir muameleye rıza göstermediğinden sualini tekrarladı ancak, hz. ömer aynı fikrinde ısrar etti onlar müşriklerin reislerindendir. hepsinin boynunu vurmalı dedi efendimiz, hiçbirine cevap vermeden sustu sonra da kalkıp çadırına girdi
bir müddet orada durdu sahabilerin bir kısmı hz. ebu bekir`in görüşüne bir kısmı hz. ömer`in fikrine iştirak etti bir vakit sonra resul-i ekrem çadırından çıktı
hz. ebu bekir`e hitaben ey ebu bekir senin halin, h z. ibrahim`in haline benzer o, Allah`a, kim bana uyarsa, işte o bendendir kim de bana karşı gelirse, şüphe yok ki sen istediğin kimseyi mağfiret edersin zira, sen Gafur ve Rahimsin demişti
eyy ebu bekir senin halin hz. isa`nın haline de benzer hz. isa, Allah`a, eğer, onları gazaba uğratırsan, onlar senin kullarındır eğer onları affedersen, şüphe yok ki kudretiyle her şeye üstün gelen hikmetiyle her yaptığını yerli yerinde yapan Sensin. demişti
sonra hz. ömer`e dönerek ey ömer, senin halin de hz. nuh`un haline benzer o, Allah`a ey Rabbim yeryüzünde kafirlerden yurt tutan hiçbir kimse bırakma. demişti
senin halin ey ömer hz. musa`nın haline de benzer o, Allah`a, Sen, onların mallarını mahvet Rabbimiz yüreklerini şiddetle sık ki onlar inletici azabı görünceye kadar iman etmeyecekledir.demişti
bu konuşmalardan sonra resul-i kibriya hz. ebu bekir`in görüşünü kabul etti esirlerden dörder bin dirhem bedel alınarak salıverilmelerini emretti
en mühimi de şu idi kurtuluş fidyesi vermeye gücü yetmeyip de okuma yazma bilen esirler ensardan onar çocuğa yazı öğretmek şartıyla serbest bırakılacakları resul-i kibriya tarafından kararlaştırıldı
zeyd bin sabit hazretleri okuma yazma öğrenen çocuklar arasında idi bu sayede medine`de okuma yazma bilenlerin sayısı çoğaldı
esirler hakkında bu kararın alınması üzerine şu ayet-i kerimeler nazil oldu ’hiçbir peygambere, yeryüzünde iyice kuvvetlenmedikçe esir alıp fidye karşılığında onları serbest bırakarak düşmanın kuvvetlenmesine sebep olmak uygun düşmez
siz dünyanın geçici menfaatini istiyorsunuz Allah ise size ahret sevabını nasip etmek ister Allah`ın kudreti her şeye galiptir ve O’nun her işi hikmet iledir. ‘
‘eğer Allah sizi bağışlayacağını levh-i mahfuzda yazmış olmasaydı aldığınız fidye yüzünden size büyük bir azap dokunurdu.
artık ganimet olarak aldıklarınızı helal ve temiz olarak yiyin Allah`tan korkun muhakkak ki Allah çok bağışlayıcı çok merhamet edicidir.’
hz. ömer, konu ile ilgili bir hatıra anlatır sabahleyin resulullahın huzuruna geldiğim zaman onu ve hz. ebu bekir`i oturmuş ağlıyor gördüm
ya resulallah, sen ve arkadaşın niçin ağlıyorsunuz sizi ağlatan şeyi bana söyler misiniz eğer ağlanacak bir durum varsa ben de ağlayayım ağlanacak bir durum yoksa, ikinizin ağlamasına yine katılırım dedim
resulullah, senin arkadaşlarının esirlerden aldıkları kurtuluş fidyelerinden dolayı vay benim başıma gelene uğrayacağınız azabın şu yakınınızdaki ağaçtan daha yakın olduğu bana gösterildi .buyurdu.
peygamberimiz mücahitlerle esirlerden bir gün önce edine`ye geldi bir gün sonra medine`ye gelen esirleri ashabı arasında dağıttı ve şöyle buyurdu siz esirler hakkında birbirinize iyilik ve hayır tavsiye ediniz.
esirler arasında bulunan musab bin umeyr`in kardeşi ebu aziz der ki sabah ve akşam yemeklerinde ekmeği bana verirler hurmayı kendileri yerlerdi onlardan birinin eline bir ekmek parçası geçse onu bana verirdi ben de utandığımdan o ekmek parçasını veren kimseye iade ederdim o yine ekmeğe dokunmadan tekrar bana verirdi
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
karanlık vadilerde su arıyordu kendine şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
karanlık vadilerde su arıyordu kendine şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Cenab-ı Hak bizleri Yüce Resûl'ümüzün (sav) şefaatine nail olanlardan eylesin inşallah 🙏 "Bir hayalim vardı Alemlerin Efendisinin hayatını bir eser haline getirmek" Rabbim nasip etsin inşaallah. Sayısız şiirlerinizle bizlere Yüce Resûl'ümüzü (sav) her zaman hatırlattığınız için Allah râzı olsun. Sonsuz selam ve dua ile. Allah'a emanet olun.
ok güzeldi,çok çok doğru, sevdgi ve iözlem vardı, Hakikat vardı, o çok güzel yüreğine sağlık Üstadım , ders vericiydi,akıcı anlamlı düşündürücüydü kutluyorum Dualarımla selamlarımla
"Bir hayalim vardı
Alemlerin Efendisinin hayatını bir eser haline getirmek" Rabbim nasip etsin inşaallah.
Sayısız şiirlerinizle bizlere Yüce Resûl'ümüzü (sav) her zaman hatırlattığınız için Allah râzı olsun.
Sonsuz selam ve dua ile.
Allah'a emanet olun.