Iraklı Bedir
Saymayı hiç öğrenemeyecekti
Annesinin karnına Yedi kurşun İsabet etmeseydi… Henüz yedisindeydi Yaşını soranlara “Annem yedi dedi” Deyip arkasını dönüp giderdi… Babasına sorsan Artık bir melekti annesi Ona baksan Hep birazdan gelecekti… Umudu hiç tükenmedi Kolaydı da beklemesi Ne kadar acıtırdı canını Her güzel kadını Anneye benzetmesi… Onları tanıdığında, Yani on küsür yaşlarında Yeni bir yük vardı artık Sevgi yoksunu omuzlarında… Küçücük elleri, Tanımıştı bir kere Kapkara tetikleri… Bir gün gelecek Yeniden dirilecekti annesi Ve, Onların yanına kalmayacaktı Bedir’e ettikleri.. Öyle de oldu, Yedi kurşun Yerine yüzlerce nefret doğurdu Tam bu sırada Bedir’in yaşı On dokuzdu… Yıllarca gizli saklı Göz kapaklarından sızan yaşı, Sessizce intikama dokundu… Onları vurdu Bedir, Hala bilmez di ki, Sayıları kaç tanedir… A,B,D hangi alfabede İnsana denk gelmektedir… Çok geç olmadı Öğrendi Yediden sonrasını saymayı. Onları sığdırmadı, Yüzlere Yüzleri sığdıramadı, Bu satılmış köpeklere… Ne yaparsa yapsın Nafile, Bir kez zaten yemişti ayvayı… En son gördüğümde Bedir’i, Sakalları epey uzamıştı… Sürgün kentlerin birinde Esir insanlar(!) kampındaydı… Dayanamadım Soruverdim halını hatrını Döktüğü onca kanın içinde Hala annesini bulamamıştı… Selim SEVEN Kelkit - 2008 |