Göreceliler
Beni göreceliler vurdu,
Gömdüler yıkamadan Göreceliler bekledi başımda Hortlayana kadar Ertesi sabah yatağımdan ... Ben izin vermeseydim Çekilemeyecekti o tetikler. Bağrımı açmasaydım, Analjezik düşmanı dövizler açmasaydım Aptal cesaretiyle, ortalık yerde, Kanatmayacaktı Sözden mermiler... Beni göreceliler dövdü sokak ortasında Ağzıma ağzıma vurdular... Düşürdüler, dizlerimi kanattılar... Küstahça dikildiler tepemde Birkaç uyduruk bant ve bandajla. ... Sadece bir kaç dünya devri evveldi Ağzımı gırtlağıma kadar diktiler Beton kutuya yıktılar Nefes almak ne zordu tanrım! Nefes vermek ne zordu... Ne demiştim bana? Geçecek... Sakin ol geçecek. Sen sakin ol, bir biçimde bitecek... Geçti. Tamam geçmedi Ama, evrildi geçmelerin şekli... Karabasanlar başka acziyetlere Dikişlerin izleri etime gizlendi. Bana göreceliler saldırdı güpegündüz Çıt çıkmazken etrafta Bir avaz, bir nara... Herkes bana baktı kaş kaldırıp Dudaklar büküldü, Gözlerde yosun tutmuş bir acıklılık ... Sadece bir kaç mevsim evveldi Düşünmemek, acıyı düşünmemek lazımdı Mezbahanenin kapısında en süslü pijama olmalıydı üstümde Lavanta kolonyası boca Sözsüz bir oynak şarkı kulak içi Bir astrofizik kitabı somyada. Eğerler sonrası Bitecekti o şiir Bulunacaktı o acayip sorulara cevaplar Silinecekti defterden birkaç isim Tadına bakılacaktı bir kaç dünyevi yemişin Bitmemişin kendi içinde tekrar başlaması gayet sıradandı zaten Göreceliler izin verdikçe semirecektim. Beni göreceliler büyüttü Beni onlar öğüttü... Sadece bir nefes evveldi Göreceliler koptu geldi şah damarıma Zaman girmişti gerçeğin koluna Omzunda bilginin eli vardı, İnanç kelepçeliydi kolunda Güzellik bir adım, Doğru güruhun en ardında 15.10.2022 Serpil ŞEN |