6
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
569
Okunma
çocuktum
bir elin parmakları kadar yaşım
ölümcül kederin düğüm atıldığı gün
sığamadıkları bedenleri
ince ruhlara giydiriyorlar
taş atıyorlar bir delirmişlik gayyasına
tenler
kağıt parçaları
beton tozu
cennet kusursuz cinayetlere armağan
cehennemin sabrı bir ketum taş
durduğum zaman mekan buz
bir kapının aralığında büyüyorum
okçuların paradoks ihaneti
evimin direği sanrılar içinde uyuyor
altın sarısı saçlar günah
annemin rahminde kan
göç göç olmuşum
bir elin parmakları kadar yaşım
sorsan ölmüşüm de
musalla taşında helallik istiyorum
sonra…
yıllar var
kederim kimsesizliğim
katar katar sana getiriyorum
öff demiyorsun, demezsin
evinde kandil, sevinç, hayat
dizimi kırdığım gül bahçe
alnımı koyduğum ziyansız aşk
affet diyorsun çiçeğim
asr/ı hederdedir can
babam’a
5.0
100% (9)