Adını Arayan Şiirler -4
Yoldaşlığımız ebedi… Tanışıklığımız kısa olsa da… Nihat Övet’e
Susun… Arkadaşım ölmüş Boğazımda çözülmesi zor bir düğüm… Susun… Arkadaşım ölmüş Meteor yağmurları gibi yeryüzüne düşüyor gözyaşlarım Sarsılıyor… Yıkılıyor… Yerle bir oluyor kalbim Kalbime saplı bir hançer gibi kanıyor suskunluğun Neredesin… Nerde sesin… Bakışların… Hınzırlığın… Muzipliğin… Bıyık altı gülüşlerin… Ağız dolusu kahkahan nerde? Tanrım, ne kadar ağır… Ne kadar zormuş meğer Düştüğü yerden kaldırmak gözyaşlarımı Susun… Arkadaşım ölmüş Omzuma dokunuyor birden bire bir el Birden bire içime bir ateş Ellerinin sıcaklığından tanıyorum seni -omzumda ıssız bir sıcaklık… Omzumu okşayan babacan bir teselli- Susun… Arkadaşım ölmüş Omuzlarımda dünyanın en güzel… En şık… En ağır yükü Yorgun argın… Sessiz sitemsiz… Gidiyor… Gidiyor işte… Herkesi bırakarak Koca koca adam ve kadınların ağlamasına şaşıp kalarak Ilık bir rüzgâr gibi yüzümüzü okşayarak; Gözlerinde zil zurna bir çocukluk aşkı Yüzünde kocaman bir gülücükle… Söylediğin şarkılar gibi git; “…Ah, aşk içinde harap ol ya şevk içinde gönül Ya lale açmalıdır göğsümüzde ya da gül Ah, dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç Bu son fasıldır, ey ömrüm, nasıl geçersen geç… Bu son fasıldır, ey ömrüm, nasıl geçersen geç…” Haziran 2022 |
*** Adını Arayan Şiirler -4 *** şiirini, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı içtenlikle KUTLUYORUM...