HOŞÇAKAL
Suskunluğum bir çığlıktı yüreğine duymadın,
Rüzgarlar bir fısıltıydı hissetmedin, Yağmur bir göz yaşıydı görmedin, ‘’vazmıgeçtin’’ Aşk inattı, her yıkılışta tekrar ayağa kalkabilmekti, Aşk kardı soğuktu inadına kar altındaki kardelendi Sonbaharın sarısı, hüznü, hazanıydı Aşk toprağın derinliklerindeki fay hattıydı Öyle şiddetliydiki sarsıntıları, hissetmemekti Aşk yunusun ayak sesiydi’! Eyüp sultanın tefekkürü Aşk sırtında tuz taşımaktı sırtını yakmasına oluşan yaralara aldırmamaktı Aşk Mevlana misali sema dönmekti Aşk kimi zaman ferhatın dağı delerken inlemesiydi Aşk nesimi gibi yanmaktı, ateşe uçmaktı Aşk sevdiğinin kucağında dişleri çekilirken Kerem misali tebessüm edebilmekti Aşk bazen Nasrettin hoca misali gülmek güldürmekti, Aşk her lisanda farklı olsada her gönülde aynıydı Aşk 29 harf yetmediğinde 30 u zorlamaktı Seninle aşk Hiçbir zaman gökkuşağının yedi rengi olmadı Yada masmavi bir gökyüzü hep gri hep soluktu Bazen aşk hangi şarkının çaldığı değil sadece senden bana gelmesiydi Sana hoşça kal ‘’diyemiyorum’’ çünkü ben sadece ‘’yazabiliyorum’’ H-o-ş-ç-a-k-a-l |
*** HOŞÇAKAL *** şiirini, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı içtenlikle KUTLUYORUM...