Bir Eylül’dü Yokluğun
Eylül’dü;
İzlerini çizdiği zaman ansızın gidişin Şimdi yoktu bir anlamı suskunluğun Dediği gibi Cemal Süreya’nın Evet; Eylüldü aylardan ansızın gidişinin Ve bir Eylül’ü daha ömrümün yaprak indirmede Safran sarısı bir gecenin koynundayım zamansız Üstelik üstelik yapayalnız Çırılçıplak kalmışım sensizliğin tam ortasında Seslensem duyan yok sesimi Ya da görünmez miyim ne Bir Eylül’ü daha ömrümün işte yaprak indirmede Ve bu Eylül’ü ömrümün ne kadar da acımasız Sedat Kesim |