YIKIK KENTİN RUHU
Yıkık bir ruhun şehrindeyim
her yer, her köşe, pusuya kurban edilmiş amansız ,zamansız düşmüş hayaller bedenler toprağın kanlı göğsüne soğuk bedenlere üşüşmüş akbabalar görünmeyen ruhlar baş uçlarında farklı dillerde ağıt yakıyorlar, kanlı sancılı bedenlerine hayin kurşunlar menzilde pusuda bu şehir ölüler şehri ellerinde alev topları can arıyorlar, nefes arıyorlar kanlı yüreklerine kurban edecek ses arıyorlar bu şehir sessizliğe gömülüyor toprağı kızıla boyuyorlar semayı aydınlatan yıldızlar bir bir düşüyor bırakıyor kendini bu şehrin yıkılmış yüzüne bir ağaç gövdesi bedenim ruhum yaprak yaprak dökülüyor her gidene görmüyorlar dalımdan düşüşlerimi etrafımda dolaniyorlar ve her adımda, kırılıyor düşen kolum kanadım bu şehrin güneşini geceye astılar geceyi ay’sız bıraktılar kopardılar yıldızları,tek tek gömdüler toprağa bu şehri kör bir kuyuya attılar ayaklarım prangalı, acılar dolandı bileklerime her adım kanıyorum işte sessizce başımı yüreğime yaslayıp yağmurları avuçluyorum yıkık bir ruhun şehrinde gidenlere ağıtlar yakıyorum sensiz ve sessizce… |