Bu yolu yürüyeceğim
İki kapılı bir handaymışım
Lebiderya zatın dizelerini okuyunca Bunu çok geç olsa da anlamışım Hangi kapıyı açsam Uçsuz bucaksız bir boşluktayım Hangi kapıya varsam Uçsuz bucaksız boşluğun sonunda Sayısız kandillerle aydınlanmış Kasvetli karanlığı yırtan Gözleri kamaştıran Bir ışık topluluğu görüyorum Tereddütler içindeyim bu boşlukta Nasıl yürüyeceğimi bilmiyorum o ışığa Gel diyorsun bana gel, huzur burada Durma, haydi koşarak gel, tereddüte yer yok Uyumakla uyanmak arasında bir yerdeyim Yolun sonu sana çıkan bir yerdeyim Belkide sırat köprüsünden geçmek üzereyim Korkmuyorum, aksine çok huzurluyum Karar verdim, artık bu yolu yürüyeceğim Cahit Fıkırkoca 30.09.2022, Ankara |