İyi ve kötü
Narin, Nadide, İpek ve Çiçek,
Yıldız, Aykız, Dilek ve Melek... Sanmayın ki bunlar, Bir masaldan alınan isimler. Bu çocuklar, daha dün aramızdaydılar. Madem birgün öldürecektiniz, Madem birgün kıyacaktınız, Bu kadar güzel isimleri, Neden koydunuz ki kızlarınıza? Benim yakarışım da, sitemim de, İnsana değil aslında Tanrı ’ya. İçinden çıkılamayan böyle acılar, İnsanı çıldırtan böyle ölümler, Başka kiminle paylaşılır?.. Sadece insanı değil Tanrı; İyiliği ve kötülüğü de yarattı. Kabil Habil ’i katletti, Zıtlıklar olmasa, Tanrı ’yı kim anlardı? Ademoğlu her an sınavda. Her insanın içinde, İyilikte vardır kötülükte. Tercih bizatihi insanın kendisinin. Kötüler ve kötülükler olmasa, İyilerin ve iyiliklerin değeri, hiç bilinir miydi?.. Bir bildiği vardı elbette Tanrı ’nın. Kesinlike, iyi olanların hakimiyetinin, Daimi olmasını istiyor dünyada. Cahit Fıkırkoca, 10.09.2024, Ankara |