Sessizce
Gelinlik beyazı kanatlarıyla süzülen
şu cilveli martı. Kimbilir, kimlerin sırlarını bırakıp geçtiği şu eski liman. Bir bahçıvanın nazikçe budadığı yaşlı gül fidanı. Telaşlı kalabalıklar ve anlamsız koşuşturmaların yanında, hızla geçip giden günler. Biraz olsun huzura, artık dinginliğe ihtiyacım var. Bir uçak, bir gemi, bir tren, Kaçmaya yeter, bu şehirden. Ben, içime doğru kaçacağım, yüreğime. Kavuşacağım özüme. Gözyaşlarımı akıtacağım içime. Besleyeceğim sevdamı. Deniz limanın, ayrılık ölümün kardeşi. Sırlarımın mabediyim ben. Zamanı geldi artık, vakit tamam. Anlamadan hiç kimse, Ruhumu alıp gideceğim sessizce. Kalbimi, Tanrı biçimlendirsin sadece. Cahit Fıkırkoca 09.12.2024, Ankara |