YAKAR
pencereden ellerimi çıkarıp içine dolarsın diye açtığım avuçlarımdan taşarken bir gök yalnızlık tüm mahalleye, güneş gibi kışların aktığı oluklar ağır gelirken caddelere (karın yaktığını düşün şimdi...)
kapattım hemen o pencereyi! uçup gitmesin ev diye odalarına sığamadığım o evde bulutlarımla indirdiğim cam çerçeve… ağır gelmesin diye bu enkaz, yüreğime beni her seferinde sıcacık karşılayan o kollar sihrini mi kaybetti de ortada kaldım öyle? yoksa evrenimden eksilen bir çift ayak sesi mi sarsacak temelleri şimdi, artık içinde gezinmediğin bir evin, balkondan tüm anıları tükürmesi mi yüzüme? (sorulardan sıkılmış bir tanrı gelecek şimdi) biliyorum! nefret etmek mi daha çabuk ısıtacak yüreğini, yoksa sevmeye değer şeyler ararken mi yanıp kül olacaksın” diye soracak. (cevapları duymaktan sıkılmış bir tanrı) anlaşılan o ki bu yürekle lanetlenmişim! (boşa harcadığım zamanları getirip salonun ortasına yığan bir iblis gelecek şimdi) biliyorum! paramparça yüreğime paramparça olacak başka anılar hediye edecek sonra da yansıyıp aynaya “yalnızlığın artık benimkiyle kıyaslanabilir” diyecek |
*** YAKAR *** şiirini, beğeniyle. okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı, içtenlikle KUTLUYORUM...