Aşağı Sarmal
tohumun toprağı itişi
ya da karınca yuvasının yükselişi milyon yıldır sıkılmadım manzaraya bakmaktan belki bir süpernovayı önleyebilirdim sadece kayıp gitmeni izliyorum şimdi daha uzaya üzgünüm! evrenin tüm meteorları saçımı yalayıp geçerken öylesine sıktığın her kurşun gelip yüreğime saplanıyor gideceğim! adım bir cinayete karışmadan yürüyebilir miyim kan kırmızı topraklarda ya da şiir yazabilir miyim ardından elimi kana bulamadan dol içime dünya içime sığ dünya sığ dünya dön ya! öldürdüğüm zamanlar doyurmuyor artık bu kurdu raylara uzansam ömrü uzayacak sanki kelebeğin ne kadar yakınız atomlara olan uzaklık tüm mesafemiz biliyorum! tanrı bir buket gülleyle alacak bu kez gönlünü çocukluğumun bense büyük patlamaya bakmak isterken bilyelerimi kaçıracağım uzay boşluğuna sonrası başka bir sistem al içine dünya içine sığıyorum dünya taşıyorum seni sırtımda dünya beni böyle güçlü yapan bir döl ya! |