1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1045
Okunma
tohumun toprağı itişi
ya da karınca yuvasının yükselişi
milyon yıldır sıkılmadım manzaraya bakmaktan
belki bir süpernovayı önleyebilirdim
sadece kayıp gitmeni izliyorum şimdi daha uzaya
üzgünüm!
evrenin tüm meteorları saçımı yalayıp geçerken
öylesine sıktığın her kurşun gelip yüreğime saplanıyor
gideceğim!
adım bir cinayete karışmadan
yürüyebilir miyim kan kırmızı topraklarda
ya da şiir yazabilir miyim ardından
elimi kana bulamadan
dol içime dünya
içime sığ dünya
sığ dünya
dön ya!
öldürdüğüm zamanlar doyurmuyor artık bu kurdu
raylara uzansam ömrü uzayacak sanki kelebeğin
ne kadar yakınız
atomlara olan uzaklık tüm mesafemiz
biliyorum!
tanrı bir buket gülleyle alacak bu kez gönlünü çocukluğumun
bense büyük patlamaya bakmak isterken
bilyelerimi kaçıracağım uzay boşluğuna
sonrası başka bir sistem
al içine dünya
içine sığıyorum dünya
taşıyorum seni sırtımda dünya
beni böyle güçlü yapan bir döl ya!
5.0
100% (5)