Uzağa... çoook uzağa bir sefer belirince Gönülden göze yollar döşenirdi eskiden Sîne alev almadan genizler sızlar önce Veda ânı yangınlar yaşanırdı eskiden
Gurbet gâhi bir cennet, gâh öcü bilinirdi Hem acı veren yanı, hem gücü bilinirdi Umuda yolun başı Sirkeci bilinirdi Gözyaşlarıyla raylar aşınırdı eskiden
Mazi olmadan bahar, gelmeden kara kışlar Bilirdi görevini postacı Turna kuşlar Yüreklerde fırtına, derken... sağanak başlar Kirpiklerin ucundan boşanırdı eskiden
Kalkan tren ardından seperken eller suyu Her gurbetçi Yusuf’tu, gurbetse dipsiz kuyu Hıçkırıklar bölerken çoğu zamanuykuyu Can sabır silahını kuşanırdı eskiden
Orhan’la Ferdi’lerden nağme çalarken utlar Cigara dumanında aşılırdı hudutlar Hayallere sarılan hoş kokulu umutlar Tahta bavul içinde taşınırdı eskiden
Kalanın dilde âhı gidenin yâdı vardı Hasretin hazin sesi acı feryâdı vardı Tarifi dile çile emsalsiz tadı vardı Yazmaya kara kalem üşenirdi eskiden
Mal-makam-para hırsı bir an olsun bıraksa Kaybını farkederdi; insan maziye baksa! Eş, dost, komşu, arkadaş... sevdiğinden ıraksa Özlem ile anardı... düşünürdü eskiden!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
SEVGİ DEMEKTİ HASRET şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SEVGİ DEMEKTİ HASRET şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Öyle de oldu. Cebe para girdi, insanın kimyası değişti. Her bir şey değişti ardından.
Diyeceksiniz ki eskiden yok muydu, vardı ama farklı bir şekilde vardı. Bunu da Nasrettin Hoca'nın " ye, kürküm ye" demesinden anlıyoruz.
İnsanın bir şeylere tapmasıyla sapması an meselesi. Değerin, sevginin, saygının, şükrün az olduğu yerde zaman gelecek eskiler de anılmayacak. Korkum odur.
Kaleminize bin bereketle, tebrikler saygılar sunuyorum.
Değerli kaleminizden gurbetçileri hatırlatan çok güzel bir şiir okudum. Konusu,kurgusu ve duygusu çok güzel bir hece şiiri. Kutlarım gönül sesinizi,emeğinizi. Esenlik dilerim.
Kıymetli Şairim. Kalemine sağlık.Tebrik ederim. İlhamın bol yüreğin var olsun. Konulu,nice güzel Şiirler yazdırmayı, Yüce Mevlamız nasip etsin. Şiir tadında huzurlu,sağlıklı bir yaşam dilerim. Selâmlar,Sevgiler sunuyorum.
Değerli üstadım yüreğine, gönlüne sağlık çok güzel bir eser. Sizi yürekten kutluyorum. Başarılarınızın devamı dileğimle selam ve saygılarımla hayırlı akşamlar dilerim.
eskiden dense de bir çok anılar dün gibi... "Almanya treni kalkıyor gardan" türküsü yeni beste olsa da 62 de başlayan Almancı tabiriyle doğdukları yerde doyamayanların doyacakları yere akını hiçte küçümsenecek bir durum da değildi... 71 yılından 80 eylülüne kadar çizmiş olduğum projelerin %85 İ gurbetçilerimizin projeleriydi... çünkü artık o gurbetçilerin elleri harcayacak parayı görmüştü ve şehirliler bu köylerinden gurbete gidenlere imrenerek bakmaya başladılar. şiiriniz öylesine derin, öylesine anlam ve anlatımı muhteşem bir manzum harikasıydı ki...uzatmayım, çok severek ve yaşayarak okuduğumu ifade etmek isterim. tebrikler ve saygılar sunuyorum üstadım...
Bir avuçluk kursağın lokma nasibi binlerce kilometre öteye bırakılınca yetmişli senelerin terörü sebep oluyor, soluğu tanımadığın diyarlarda alıyorsun.
Nasip. Kader.
Memleketine ve değerlerine düşkün biri için sürgün yeri oluyor gurbet. Oldu da nitekim.
Bülbülü altın kafese koyunca ne demişse, biz de hep aynı kelimeleri terennüm ettik.
İlle de vatanım... İlle de vatanım.
Basiretsiz, çapsız, liyakatsız siyasetçiler yüzünden çekilen sıkıntılar, avrupanın aralanan kapısı ile garibanın hayallerini süsleyen fırsata dönüşmüş.
Tahta bavullarla gelenler bugün artık tahta tabut içinde dönüyor.
Turnanın sadece bizim kültürümüzde değil yabancı kültürlerde de efsane olmuş hikayeleri vardır Mecit kardeşim. Onların hakkında yüzlerce sayfa makale yazılabilir. Tabii ki şair araştırmacı olacak. Bir şiire bu kadar derinlik veren çağrışımlar bulmak, ustalık işidir. Bakma sen Molla Kasım'lar ne düşünür :))
Ne güzel bir açıklamaydı ve herkese nasip olmayan, edebi bir cevap.
Turna'yı şiire motiflerken, bir Molla Kasım'ın utandırma ihtimaline karsi ufak bir araştırma yapmıştım. :)
Bu vesileyle bilgi dağarcığımıza da birşeyler girmiş oldu;
Türkülerimizde “Turnalar”sevgiliye selam götürürler(mis.) : Bir Burdur havasında;
” Eğlen turnam eğlen haber sorayım, Kanadın altına mektup sarayım,”
der(mis).
Alevilikte “Turna-durna”,kutsal sesleri,mistik duyguları ulaştıran,kutsal emanetleri taşıyan bir misyoner,bir elçi gibiymiş..
"19.yüzyılın âşıklarından Çorum-Alaca’nın Bahadın köyünden Âşık İbrahim,Samsun-Bafra’da bulunduğu sırada hastalandığı odadan dışarı çıkınca, katar halinde uçan turnalarla karısı Sanem’e selam yollar…Sanem’in köyüne uğrayan turnaların kılavuzu Sanem’e bir telek bırakmış. Teleği alıp koynunda saklayan Sanem,eşi İbrahim evine döndüğü gün teleği koynundan çıkarmış;”Selamını,sağlık haberini turnadan aldım.Aha işte ! demiş…
Kaleminizden çok güzel bir gurbet şiiri okudum değerli üstadım... Gurbette kimsem olmasa da gurbetçilerin sesi olmak adına benim de gurbete yazılmış birkaç şiirim olmuştu ama bu çok çok güzel tek kelimeyle muhteşem... Ve eklediğiniz müzik benim ana sayfa fon müzimdir ve bir Çerkes müziğidir. (Ağlatan Kafe) Bir Çekes olarak bu şarkının hikayesine bir şiir yazmıştım bende onun için bu müziğin yeri bende çok başkadır O hazla dinledim ve okudum şiirinizi de... Yürek sesinize gönül dolusu tebriklerimle. Sonsuz saygı ve selamlarımla...
Aaa ne güzel eşinize sebep hemşehri de çıktık o zaman :)) Hepimiz Türk'üz tabii ama Çerkes deyince nedense bende akan sular duruyor, toprak çekiyor sanırım... Maviler içinde sonsuz teşekkürler...
Hüzünden beslenen bir kalemim var. "Maalesef" mi desem, "iyi ki" mi bilemiyorum. Hal böyle olunca bu tür fon müzikleri de tuzu biberi oluyor tabi.
Yaklaştıkça yakınlık da artmaya başladı. :) Eşim de Çerkes nitekim. Nesli tükenmekte olan Ubuh'lardan. Yakın korumaya almak zorunda kaldım. Kalış o kalış. :))
Hoşgeldiniz. Yine tebessüm getirdiniz. Teşekkür ederim.
Gurbet koca bir devdi; bir öcü bilinirdi Hem acı veren yanı, hem gücü bilinirdi Umuda yolun başı Sirkeci bilinirdi Gözyaşlarıyla raylar aşınırdı eskiden
*** SEVGİ DEMEKTİ HASRET *** şiirini, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı içtenlikle KUTLUYORUM...
Öyle de oldu. Cebe para girdi, insanın kimyası değişti. Her bir şey değişti ardından.
Diyeceksiniz ki eskiden yok muydu, vardı ama farklı bir şekilde vardı.
Bunu da Nasrettin Hoca'nın " ye, kürküm ye" demesinden anlıyoruz.
İnsanın bir şeylere tapmasıyla sapması an meselesi.
Değerin, sevginin, saygının, şükrün az olduğu yerde zaman gelecek eskiler de anılmayacak. Korkum odur.
Kaleminize bin bereketle, tebrikler saygılar sunuyorum.