7
Yorum
18
Beğeni
0,0
Puan
571
Okunma
İlm-i hâlden ders alan kul, derdi dersten cüz bilen
Ar eder zâr, intizârdan; nârı nurdan iz bilen
Gam Katından kar yağarken hoş sadâdır, yükselen
Hâl dilinden çâre söyler; kardelendir her umut
Korkma aslâ dertlerinden Hakk’a râm ol der umut
Ey kederden muzdarip dil, âhı savrup saklanan!
Şahsa şandır rûha lezzet Hakk katından yüklenen
Tam tevekkül bir de gayret zor sınavdan beklenen
Şûlesinden nûr akan şems, hoş gülendir her umut
Korkma aslâ dertlerinden Hakk’a râm ol der umut
Onca ikram pay çıkarken haznesinden Hakk sana
Pek ayıptır hem günahtır kem düşürmek aksana
Çık teninden bir kulak ver çağrı kimden baksana!
Tam boğarken zifre nardır; hoş gelendir her umut
Korkma aslâ dertlerinden Hakk’a râm ol der umut
Kış, boran, kar iz bırakmaz ins’e Rahman yâr ise
Rabbi yârdır -şüphe yoktur- kalpte îman var ise
Âh çeken bir bestekârın kârı feryat, zâr ise
Dindiren dil, farklı mendil, sel silendir her umut
Korkma aslâ dertlerinden Hakk’a râm ol der umut
Emr-i kûn’dan âb-ı candır, bir pınardır çağlayan
Her nasipdar kalbe hoşluk bol ferahlık sağlayan
Ey yeisten yerle yeksân, gardı düşmüş ağlayan!
Bil ki bilgindir, velîdir; "bir bilen"dir her umut
Korkma aslâ dertlerinden Hakk’a râm ol der umut
Asra sorsan; bir Hilâldir âsumandan akseder
Nerde mazlum varsa parlar, varlığından bahseder
Türk’e dâir türkü söyler ürkü bilmez raks eder...
Vakt-i kasvet toy düğündür bir şölendir her umut
Korkma aslâ dertlerinden Hakk’a râm ol der umut
_ . _ _ / _ . _ _ / _ . _ _ / _ . _
Mecit Aktürk