ayın on üçü cuma değilhuysuz ve yorgunken beden gece örtüsünü yırttı omuza dokunan dişi sesleniş ayrı bir el de dokundu okşadı saçları karıştırdı teselli ile katlanmış çorap dolu çekmece sıralı aldırmazlıklar sebepsiz acı çığlıklar d/üşüyorum ışıklı camlar çöktü bir ıslıkla verildi ara ilan oldu aşk son doz beğeni acaba değil veda bu sen öyle san yine korku diz boyu hala tüm kumlar cam mı oldu mübarek? ziller çalıyor kahve altıya yetiş ... tıka basa dolu şehir rehavet bastı yine dünya üstüne yığıltı el kol tümü iptal parmaklar akmıyor tüm derdin bu mu idi? -iki ezan arası göz kırpıştırması- gögsüne yatırılan pembe et/can parçası can hıraş sorup yalvarma birşey var mı? eziyor muyum acaba? tercih bedeli omuza takılan özgürlüğe asılan kanca tek kanat çırpınıyor kamera camından yansıyan bana olan borcun ah be gülüm... ya ben ne durumdayım? bi düşün... hacım canım sag yanakta damla ben mi avatar? neyse bendim işte sendin işte doğrusun en güzeli cansın ya kanım sereyim yoluna peki... Zeynep Tavukçu 13/2/7 |
sağ yanakta damla.......geç kalan tebriklerim ve saygılarımla...kutladım çok sevenleri,yalnızları