Siz, kimsiniz?Şiirin hikayesini görmek için tıklayın ’’Güneşin öldürüldüğüne şahit olan küçük kızımızı, işaret ettiği kara bulutlardan hatırlarsınız. ’’
Gri Şehir / Aydın Akduman yalnız geldiğimiz yaşam; dostlarla her köşebaşı / ayaküstü, bir nefes sigara içmek istediğimiz ateşten çemberdi... oysa, umarsız dünyada kısıtlı idi bize verilen zaman, sınırlı idi bedende ruhumuz ve cebimizdeki mutluluğu aradığımız ağaç diplerinde yapraklar ölüyordu, biz, kördük!... iki yakalı şehrin, bahane sarkan teneke çatılarında vuruluyordu güneş. kana hükmeden büyücüyle, kelebeklerin elçilik yaptığı zamanlar, geçmiş idi mor kıyımdan ... ne fayda!... ve akşam vakti, erguvanlı denize düşmüş yıldızlardı martılar biz, sarhoştuk!... az ötede, ayakları çıplak bir çocuk sesleniyordu göğe: ’atın bu güneşi toprağa örtsün gözlerini yosun!...’ yazılıyordu kader kırık bir kayanın sol yanına bir tek küçük kız farkına varırken gerçeğin, çığlıklar içinde; biz, sağırdık!... karanlık yırtılıyordu ezanla biliyordu sonu, insan acısını... biz, bilmiyorduk! biliyordu,mavi kurşundan dökülen sözlerdi bunlar kesik, sert, ışıklı... susuyorduk!... resim: Muzaffer Tire / Düşünsel çengiler |