Pandomina*hayat denen bu yolda, kendimeydi tecavüzüm kendimeydi isyanım, kendimi harcayışım... değerlerim anlamsızdı, mecburi ortamlarda durmaksızın filizlenen inançsızlığımla ve bedenimi tuzlu tırnaklarımla yolup kaldırımsız aynada tozlu gülümseyişimdi tek gerçeğe yolculuğum hayat denen bu kurguda, ışıklar içindeki senaryoya küsmüş harflerin oynaşlığıyla dile gelen korsan feryatlarımdı. en dekorlu sahne repliğimi kanlar içinde söze getirdiğim türküsünü mırıldanan inatlarımdı altın tepside sunulana ve her sessiz anım sahne amirime sadakatimdi... hayat denen bu çatıda etim artıyordu gözlere düştükçe geçmişim değil, ben yok oluyordum mecburiyetlerim bahanesizdi ve doğurduğum canlar da benim değildi hayat denen bu kıyıda gözlerimdi beni tek besleyen herkesten sakladığım minicik bir lokma dişimin kovuğunda saklanan arımla ... hayat denen bu karmaşada çaresiz bir garibim; sol memenin altında çarpanı hissedemiyorum artık ... ve hayat denen bu komediye sözüm yok gayrı kelimeler anlamı yitireli çok oldu, çok oldu... *oyunlar arasına sıkıştırılmış sözsüz oyun. |
hayat denen bu karmaşada çaresiz bir garibim;
sol memenin altında çarpanı hissedemiyorum artık ...
ve
hayat denen bu komediye sözüm yok gayrı
kelimeler anlamı yitireli çok oldu,
çok oldu...
güzel bir anlatım olmuş saygılar