YİNE BİR EYLÜL
Kurur can
Hakikat demini bulmadan Keder yağar dünyaya Gözleri kafir bir sancı gibi Çat kapı girer rüyaya Kalplerdeki sızı incelir Kokusu siner semaya Zaman paslanır yapraklarda Bulutlar boşanır bir çırpıda Boğazlanır akşam Çilingir sofrasında Sevişlerdeki kadifelik Tutkuya az kala kopan delilik Son çay parası Yelek cebindeki son metelik Yürek yangınından önce tüten sümbül Aşkla çarpan göğüstür eylül Ruhunu yitirir can Irmakların tozlanır aynası Vakte hüzün düşer cemreler gibi Eser rast makamında Deryadan karaya hazan Vurulur sazında şarkılar Şiirler gömülür sayfalara tek nefeste Tebessümle başlayan tüm hikayeler Külrengine bürünür aheste Viran olur gönülhaneler Ve şimdi öksüz bütün bahçeler Kan sızar güllerin yüzünde bu mevsim Bağları şenlendirir bülbül Ömrün tacı Kabuk tutmayan yaraların ilacıdır eylül Susar can Çekilir yamacımdan Bir kırk ikindi sabahı Islak kaldırımlara saçılır ruhum Çatırdar kudretim Ne tadım kalır ne tuzum Alev gibi yükselen Toprağına darılır gül Hazan demidir Yıllar var ki yıllara zul Dalda sarı Denizde solgun mavi Sevdada kırmızıdır eylül |
sitemlerle yoğrulmuş anlamlı vurgular içinde duygu yüklü çok harika bir gönül sesiydi dost kutlar esenlikler dilerim...