Ölü...ÖLÜ... Savrulmuşken bir talihin peşinden. Ben boğazıma kadar ölmüşken.. Yaşamak dedikleri neydi?. Kurumuşken göğsümün bağı bahçesi.. Ölüm neydi.. Ölmek neydi surların arkasında. Bir bedbaht şiirdi, kalem.. Yazmak neydi, yanlızlar ülkesinden. Bir talih ki, yüzü karanlıkta gizlenmiş.. Gözleri yağmur kokan ufak bir gökyüzü çaldığı. Giden hiç ölmezmi?.. Elleri kalmazmı geride.. Ya sözleri, büyütmüşken içimde sustum!. Bir ah bıraktım, ayak izimde.. Bulsana beni hayat! Doğurmuşken sana bir yığın acı.. Giden ölseydi.. Öldüremezdi öyle kolay... Öyle kolay gömemezdi. Ayak izinde onca yabancı, onca ah.. Bu gece sitem doğurmak geldi içimden.. Yığınlarca sen bulup, sonra yine kaybetmek. Giden ölmez, adam! Kalan, bakire bir sızıya uyanır her cümlede. Göğsüm kurudu yokluğunda.. Surların arkasından gitmek neydi? Neydi o tufan, Sensiz ölmek neydi!.. Her cümlem sana uyanıyor her sabah... Her sabah cüzzamlı bir güneş. Giden ölmedi.. Ben boğazıma kadar sen olup kaldım.. Sızı kaldım bir kenarda.. Bir ah kaldım.. Bir acı. Sen ne kaldın?... Kimde kaldın?.. Nerede kaldın?. Yanlızlık fena uğradı bu şehre. Yazmak neydi, illaki sözlerini.. Beni gömerken o en devrik sözüne.. Sen şimdi öldünmü be adam! Ben boğazıma kadar ölmüşken.. Yaşamak neydi.. kocaman bir ayraçın içinde, ufak bir hiç. |
*** ÖLÜ...*** şiirini, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı içtenlikle KUTLUYORUM...