UMUDUN ADI KADIN (47)
Aynı kök, aynı gövde, aynı ağaç
vede aynı topraktanız biz hepimiz yaprak. Bakma boy-pos endamına, binbir renk, koku ve tadına -kendini beğenmek özüdür meyvaların-(*) ama bir mevsimlik canı var onların. Ayva içi pötürlü-kabuğu kıllı, sarma yapraklı üzüm yeşil salkımlı, eğridir hıyar sapına kadar, kavun kokusunu dibine salar karpuzu tokmakla kof yada olgunluğunu anla, -öbürlenmek yalnızca meyvanın işidir- Yeşilin ise ne tadı ne adı değişir. Gündüz suyu topraktan emen sensin, gece pis havayı sentezler-temizlersin, ne kurt, ne böcek ne kelebek dölleyemezdi arı, olmazdı çiçek. Aldırma onların boy-pos-cakasına, sensiz ne doğa olurdu nede meyva, -erkektir bunların böyledir huyu- Sensin yaşayan-yaşatan 4 mevsim boyu. Boşver buğday, çavdar, arpa, elma, armut, kiraz, -özel ve güzel olduklarından böbürlensin biraz- Ama sen yonca, sen yeşil yaprak, çayır, çimen, yosun, diken, çalı ve başak... En yücesisin bence tüm olanların, doğasın doğuran-üreten kadın. (*) İki çizgi arası yazılı kinayelerim meyva-yaprak ve kadın-erkek irdelemesidir |