GÜN OLA HARMAN OLA
Sütten ağzı yanınca anlıyor insanoğlu,
Yoğurdun da üflene üflene yendiğini. Bazen haklı ise de hakkı Hakk’a devredip, Kabullenip sessizce eyvallah dendiğini. Anlıyor murat denen servetin kıymetini. Henüz başa gelmemiş musibet nimetini. Ama esref-i mahluk denilen şöhretini, Anlıyor kaybedenin kaç şekle döndüğünü. İnsan olmak başka şey mektebi yok kursu yok. İnsanlık libasını mat edecek kürsü yok. Düşündüm insanlığı hayal ettim hırsı yok. Gördüm bir çok acının bir anda dindiğini. Hakikati yok sayıp türlü dümen çeviren. Haramzade kul olup çok çamları deviren. Sonra fareden farksız mermerleri kemiren. Rotası yok kayıktan kayığa bindiğini. Mesut’um aldırma sen dönsün dönme dolaplar. Boğsun yorgun kalbini en çıkılmaz girdaplar. İnsan denen her varlık tasın tarağın toplar, Görür elbet boyunca çukura indiğini. Mesut ALTUNKAYNAK |