ÖMRÜN GÖLGESİ
Ömrümün gölgesi uzanıyor önümde boylu boyunca,
Ben hayata sırtımı döndüğümden belki; Hayata, İnsanlara, asırlık çınar misali dostlara, Güneşin aydınlattığı onca yalana, Dost yüzlü ve dost gülücüklü onlarca yılana, Sırtımı döndüğüm için, Gölgesi uzanıyor önümde ömrümün, boylu boyunca…. Bu ömre kaç yalnızlık sığdı, Kaç damla gözyaşı, Kaç terk edilme, Kaç hayal kırıklığı, Kaç ihanet, kaç uzun gece, Kaç soğuk kış, Kaç yazık edilmiş yaz güncesi, Kaç umutsuz bekleyiş Ve kaç çaresiz dakika? Kim bilir bu obez zihnimin kaç çığlığı yankılandı, Ruhumun çırılçıplak ve çorak toprağında? Doğum ve ölüm arasında kısılıp kalan o çizgi, Yer yer dökülmüş anıları Ve kir pas içinde kalmış sanki, Yaradan bereden görünmez olmuş, Şiir şiir sarılmış merhem ve sargı bezi, Ne kafiye artık ne redif, Ne sabah güneşi, Ne yaşamın eşsiz ateşi, Ne de yeniden başlamak için dimdik bir elif, Paramparça olmuş tüm tanıdık suretler, Faili meçhul bir dehlizde yitirilmiş iyi niyetler. Gölgesi uzanıyor önümde ömrümün boylu boyunca, Artık vazgeçmiş olmanın hafifliği omuzlarımda, Bir film belki, Belki olur olmaz kafiyeleri ile zihinde beliren bir şiir, Duyulmayı bekleyen bir ezgi, Doğum ve ölüm arasındaki bu çizgi, Ömrüm Ve gölgesi… |
Tebrik ederim, kaleminiz hiç susmasın..