Seninle
Uyanmak olmasa en derin uykulardan,
Uykusuz bir gecenin ardından, Sabah sabah. Ağlamak olmasa bir yaprak yere düştüğünde, Ya da bir çiçek öldüğünde, Bahar bahar. Ve sevdan olmasa güller tomurcuk olup açtığında, Kırlangıç kuşları havalandığında, Gündüz gündüz. Belki yaşamak daha kolay olurdu. Yani beklentisiz, Ot gibi derler ya hani, Otlar yaşamıyormuş gibi. Güneşli günlerden vazgeçmem bilirsin, Yağmurdan ve toprak kokusundan, Sarı buğday başaklarından bir de, Bir de kömür karası gözlerinden. Seni severek uyanıyorum güne, Seni severek bakıyorum yıldızlara, Seni severek nefes alıyor ve yaşıyorum Ve seni severek tutunuyorum hayata. Bilirsin, Ben anlamam dolambaçlı yollardan, Anlatamam kendimi sık sık, Utanırım da ağlamaktan, Söylemekten. Eski zamanlarda kalmış zihnim, Yüreğimin sende kalması gibi. Ağır aksak adımlıyorum hayatı, Eski Arnavut kaldırımlardan hani. Yetişemiyorum yeni yüzyılınıza belki de. Ama aradan milyon yıl geçse de, Sevda aynı sevda, Ben aynı ben, Ve sen hala güzel kalacaksın. Biliyorum. Belki de azat olmak istiyorum, Toz kondurmadığınız çağınızdan. Belki de biraz olsun uyumak, Seninle… |