Çehre
Düşerken geceye bu sessizlik
bağrıma çöktü acı bir yalnızlık köşede dizleri kanayıp ağlayan masum bir çocuktum ben Kâbuslarla kesilen uykumda kar beyazıydı yüzün, sonra karardı her yer, pişmandın sen ve nedametti her sözün Mürekkep şah damarıma toplanmış akıyor oluk oluk hem hiç durmadan, bir travma volkanı alevlenmiş patlıyor sahnelenen geçmişimi kusuyor Nerede kaldı gözlerinden beklenen? Gazap kalbimin odalarını yaktı ve uçurumlar kapladı, sırlarla doldurdu, güven denilen o sahipsiz kavramı. Ağlamıyorsun; toplanıyor gökyüzünde kir bulutları, pişmanlık lekeleri yüzünde, ve ümitsizlik birikiyor, çehremde Zeynep Zuhal Kılınç Haziran 2022 |