Erenlerin kafiyesinde şifa bozulmazCelladın biri mahkum diye nezarete atılan şahsa bakıp, Tanışmak isteğini iletir. -Tesadüf değil, Niyetim size bir görüşme teklif etmek der. -Nasıl arzularsınız buluşmamızı? Ayran yerine şarap içmek isterim. Bunu temin ederseniz Sizinle her durumda görüşmeyi Kabul ederim. -Şarapmı sadece der cellat. -Başlangıç olarak evet. Daha sonrada adınızı bilmek istiyorum. Kimlerdensiniz? Malınız mülkünüz ne kadar bekleyebilir? Sizde beni böbreklerimden gafil avlamayın. Çok eziyet çektim hayatım boyunca Ama ağlamayı şarap içtikten sonraya bırakalım. Bir görüşmeyi bin yapmayın. Adınız adıma tapacak olursa. Bana mahkum değil cellat deyin. Yanınızdan adınızı tapınaklarıma yazıp Ayrılmayacağım bilesiniz. -Şarabı içersiniz sonrada bir dua edip Servetimi sorarsınız. Celladınız gelip sizi yerime aktör seçmedim. -Şarabımı içip duamı edeceğim. O halde şarapsız ağırlamak Fakir cellatlığın işidir. Sonrada sizi teselli edeceğim. Düşlerinizi şimdiden yoklamak istiyorum. Orada şarabı ben size içireceğim. Şair derki, Zifiri karanlığın peşinden koşan bir cellat varmıdır? Üst üste kadeh yalayan bir dil varmıdır? Şarabında soğuk arzular yaşayan bir din varmıdır? Silahında mermi yerine deyiş taşıyan bir kavim varsa orada ozan ağzıyla diş yaşartan bir cellat vardır. Destur derimiz gözünde haram yemeyenin aşkına esinlenmişse, Göğün sisinde mahpus varmıdır? Dahada ötesi karanlığı bıçaklayan bir kitap varmıdır? Bilesin ki mağdur edilen neslimin serveti değil Lakin; Orada dişleriyle geceye şiirini okuyan bir şair vardır. Celladın dili azgındır. Mahkumlarında serçe parmağını oynatır sonrada baş parmağıyla farkını iletir. Cellat mahkumun kirvesidir…aşkla ağırlar düşle aydınlatır. Cellat mahkuma kara sevdayla tutukludur. Ne dinler nede aratır. Bir balıkçı köyünde sürgünde yaşar mahkum Şair dinlemezse aklını oynatır. |
*** Erenlerin kafiyesinde şifa bozulmaz *** şiirini, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı, içtenlikle KUTLUYORUM...