Münkesir suskular..Şiirin hikayesini görmek için tıklayın ömrüm vefa etmezse
saçlarını örmeye, onlara papatyalardan taç yapmaya kalmazsa zamanım; bana gücenme n’olur Kayra.
Hangi kağıda düşse kelimelerim
Yaralı tebessümler ağlar Dudak kıvrımlarımda. Gamzelerimde açan çiçekler soldu Gömüldü gözyaşıma adın Ve vuruldu azad ettiğim bütün kuşlar Bir göç telaşında; -Ziyadesiyle mutsuzluğum kaldın!.. Gülüşüme en çok sen yakışırdın. Hasretin, sesime yerleşmiş ağır bir yutkunma şimdi. Hep derin hep bi kederli. Ne vakit özlesem seni Hangi türküye dönse yönünü yüreğim, Solumayı unutur kalbim. Hüküm giymiş Binlerce yorgunluk var Ruhumun deltasında. Aklımın havsalamın almadığı, İnsanlığın satıldığı bu çağda Sabrımı sorgular yokluğun. Kurumasın diye kelamlarım Eksenine gizlenmiş Duyulmamış sözcükler ararım. Hiçbir şiirden çalmadım düşlerimi; Devrile devrile kanattığım dizlerimi Oydum şerha şerha. Yüzüstü düştüğümden beri U/mutsuzluğun kucağına, iyileşmeyi reddetmiş yara gibiyim çoğu şarkılarda.. İtirafımdır; Yoksun! .. Bu yüzden Üşümüş heykeller kadar durgun Ucu yanık mektuplar misali Ölüm uykusundayım. •Mandalina ve kestane kokularının yasındayım.. |