Kırılmış bir akşamın üstüne takılan
Artık sadece bir şairim
Güzel bir yanım varmış gibi güya Şiirler yazıyormuşum korkak ve rezil bir hainin doğurduğu şey için Aşk için Çoktan solmaya başlamış oysa ellerim Sanki Kendimi sana aşık etmekten başka bir hünerim yokmuş gibi Teşekkür ederim Sert bir şey vuruyor göğsüme Sevgilim Sevgilim Çekiç vuruşları gibi keskin Adını koyamadığım kurnaz düşmanım Ey beni yıpratan sakladığım acılarım Çocukların ağrıyan yerlerine serpiyorum gülüşlerini baş döndüren bir yağmur gibi Beyaz bir güvercin için göğe doğru koşuyorum Bu akşam başka bir yorgunluk ile çöküyor üzerime Zor tutuyorum kendimi sokağa çıkmaktan Ve sabah zorlu bir mücadele Tek başına kaldım diye hayatın karşısında Günler Çoktan hüzünle çalkalıyor gövdemi Karanlığa kin tutarak düşmana inat yürüyüşüm Umudumun hiç bitmeyen bir şeyden yapıldığını öğrendim Sis Halkın sesine benzer bir ses ile ayaklarımı bulayan Ben Şiirler yazdığım için korkunun üstesinden gelebilirmişim Artık Yola çıkmanın vakti geldiğinde Halkın alkışları olmasa bile Yolu Öyle bir geçmeliyimki Bütün yokuşları çıkartacak bir güçte Sabırla Her şeyi bozan bir inatla Öyle bir cesaret ki yenilgi kabul etmeyen bir hırsla Kuşlar ölünce Herkesten önce ben yürüdüm yürüdüm yürüdüm Ömer Altıntaş |
Tebrik ediyorum.
Kaleminize sağlık.
Nice şiirlere.
Esen kalın.
Saygılarımla.