Sus Ve Dinle!..Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Sus ve dinle!..
Hâmuş ve Bişnev!.. Yangın yerine bak!.. Ateşten, külden, kordan ne var elinde!.. Pervane değilsen yaklaşma sakın ateşe!… Can’ı Canan’a teslime hazır değilsen “ben Aşk’ım” deme kimseye… Aşk gelmesin seninle dile… İncinmesin ne Mecnun ne Leyla ne gül ne de diken seninle!.. Ayağıma diken batacak diyorsan düşme çöle… Ah u zar ederim diyorsan çekme gözüne sürme!.. Talipsen kara bahta kör talihe…Dinle! “Gel, gel ne olursan ol yine gel!...” diyorsan, “Hâmuş!...” ol sen de… Sonra da “Bişnev!...” de en sevilene!... Ve SEMAYA dursun yürekler AŞK’ın önünde Alıntı Hani usulca eğilip kulağıma fısıldadığın umudu Hatırlar mısın bilmem, ben unutmadım Kalbim kaleme küsmeden sözünün tarihini Sahipsiz bir güvercinin kalbine not düşüyorum. Omuzlarına düşmesin yaralı kalbim Bilsen kaç güz mevsimi efelenir başımdan Sabır ağaçları yaprak dökdükçe bahçemde Geceleri güne Günleri geceye deviriyorum Bir ezan duyarken odamın loş karaltısında Avuçlarımda yükselen dualar bile arşa lal kesildi. Sessizce dilemek düştü seni ellerimin yazısına.. Tarihe not düşürülsün Savurulmuş münebbih sevdamı Üfledim bozkırların sıcak diyarına Makamı bozulsun tüm şarkıların Yüreğim tutuşuyor şehadet şerbetine Gökyüzünün koyu mavisinde Yıldızların gölgesinde avuntu ararım İnerim hayal mahzenine Güneşten yoksun kalmış İçimde sakladığım sevgi yumaklı düşleri Dokunamam, acıtır ellerimi bir gül dikeni gibi Yada keskin bir bıçak misali keser yüreğimi Bakma Şimdilerde yalan flusu takılıyorum Vurdumduymaz bir gülüş var suretimde "İyiyim" demekten kelâmlarım bile yorgun Başıbozuk bir ömrün paragrafından. Sis perdelerini aralayarak gözlerimi Yeknesak gecelerde Hangi deva eşlik eder ağrılı gözlerime Dökülürken elzem sevmelerin teri göğsümden Hangi anlam anlatabilir yokluğunu. Tarihe not düşürülsün Ya Vedûd İçimdeki aşk mahsumiyeti ölüyor Kimsesiz çocuklar gönül cesedimi topluyor vebaline Geçmişin ahvah sesinden yıkılıyor Nemrut Dağı Bilsen ne ihtişamlı acı Kaç kurşun yarası göğüs çeperimde alevlenir Aynaya tuttuğum ağrıyan yüzüm susmuyor! Pençleri geçirilmiş gülüşlerim ölümcül senden sonrası Tarihe not düşürülsün Kuşlar üşüyor titreyen avuçlarımda göçtüğüm kentlerin karanlığından Düşbaz rüyalar yedi canımı Kanıyorum cennet bildiğim kapılarda Tokat gibi kalbime yapışan aşk duvarından Hangi kitap adaletinde kaleme saf tuttulmuş savunması. İddia edilmiş aşk kelamı yalana -savunmam- -Ölümcül suskunluğa- - aşkın kararıdır - Yüreğim imha edilsin Gizem/Asi Şairin şiirleri çocukların kalbine bağışlansın |
Şiir okur tarafından geç de olsa gününün şiiri seçilmiştir...
Lunaparkta, dönme dolaptan bakmak gibiydi hayata ve hayat ötesine... Çok sis vardı şiirin içinde. Görmek için bakmak bakmak için g/özü iyicene açmak gerek ki
O zengin imgelerin (kaç güz mevsimi efelenir başımdan... gibi) derin ve duygu yüklü anlamlarını çözelim...
tebrikler